İLETİŞİM
Odunluk Mahallesi, Liman Cd. No:4, 16110 Nilüfer/Bursa
(0224) 970 01 01 Dahili No: -
info@bursabariatric.com
Bariatric Ofis
Bağlarbaşı Mh. 1. Sedir Sk. Medi Loft-2 Bina No:1/5 - Osmangazi/Bursa
T: (0546) 970 11 23
T: (0224) 970 01 23
Bursa Bariatrik Cerrahisi
0 (224) 970 01 23
Email: info@bursabariatric.com
Bursa Bariatric
Odunluk Mahallesi, Liman Cd. No:4, 16110 Nilüfer/Bursa
(0224) 970 01 01 Dahili No: -
info@bursabariatric.com
T: (0546) 970 11 23
T: (0224) 970 01 23
Temel olarak obezite cerrahisi kriterlerine uygun olan herkes tüp mide ameliyatı için de adaydır. Öncelikle kilo probleminizin uzun bir sürece yayılıyor olması gerekir. Yani sadece son 6 ayda hızla kilo aldıysanız bunun altında mutlaka başka bir problem aranmalıdır. Ayrıca, ameliyatsız diğer yöntemleri ve diyeti mutlaka denemiş olmanız gerekir, yani kilo vermek için bir motivasyonunuzun olduğuna emin olunmalıdır. Ailesinin ya da eşinin baskısıyla ameliyata yönlenen ama hiç diyet uygulamamış ya da kilo vermek için bir isteği olmayan hastalar uygun adaylar değildir.
Obezite cerrahisine uygunluğunuzu belirlemekte en önemli kriter boy ve kilonuzdan hesaplanan vücut kitle indeksi (body mass index, BMI) değerinizdir. Bu değerin 40 ve üzerinde olduğu kişiler morbid obez grubundadır ve doğrudan obezite cerrahisine adaydır. Vücut kitle indeksi 35 olup, obeziteyle ilişkili bir veya birden çok yandaş hastalığı olan kişiler de obezite ameliyatı olabilirler. BMI 35’in altındaki hastalarda çok dikkatli seçim yapılmalıdır. Kişisel olarak bu değerin altında ancak ağır diyabet varlığında veya ek konsültasyonlarla da saptanan ve belgelenen ağır yeme bozukluğu durumunda ameliyat kararı alıyorum.
Ağır psikotik bozukluk, alkol ya da madde bağımlılıkları obezite cerrahisine engeldir. Laparoskopik ameliyata izin vermeyecek oranda bozuk kalp ya da akciğer problemlerinde de obezite cerrahisi uygulanamaz. 18 yaş ve altında ancak çocuk endokrinoloji uzmanından onay alarak ameliyat öneriyoruz. Üst yaş sınırı ise tamamen hastanın sağlık parametrelerine bağlıdır. Hastanın performansı iyi, yaşam beklentisi uzun ve obeziteye bağlı yandaş hastalıkları ağırsa 65 ve üstünde dahi operasyon uygun olabilir.
Ülkemizde ve dünya genelinde son zamanlarda en çok kullanılan obezite cerrahi modeli tüp mide ameliyatıdır.
Obezite cerrahisi (Tüp Mide Ameliyatı), Şeker Hastalığı Ameliyatı (Tip2 Diyabet), Mide Balonu, Revizyon Cerrahisi konularında çağdaş teknolojileri en iyi şekilde kullanarak hastalarımızın ihtiyaçlarına ve isteklerine en kısa zamanda en doğru uygulamalarla cevap veriyoruz.
Midedeki dikiş hattındaki dokunun beslenmesini ve iyileşmesini azalttığı ve kaçak gelişme riskini arttırdığı için ameliyat sonrasındaki ilk 1 ay sigara kullanmanızı önermiyoruz.
Mide Küçültme Ameliyatı Sonrası Sigara İçilir mi? Tüp Mide Sonrası Sigara İçmenin Zararı Var mıdır?
Obezite ve sigara kullanımı bağımsız iki sağlık sorunu gibi görünse de aslında bu iki tehdit edici unsur aynı sonuçları doğurabiliyor. Obezite Cerrahisi Sonrası Sigara İçmenin Zararları Nelerdir? Obezite ile sigaranın ilişkisi bulunduğu gibi, mide küçültme ameliyatı olmak isteyen ya da olan kişilerin sigarayı bırakmaları doktorlar tarafından önerilmektedir.
Mide Küçültme Ameliyatı Sonrası sigara kullanımı en sık karşılaşılan problemlerden biridir. Sigara kullanımı tek başına bile insan sağlığına zararlı iken, bir de obeziteyle birleşme daha da zararlı hale getirmektedir. Bu iki etken bir araya geldiği zaman; gırtlak, akciğer, mide ve yemek borusu kanserlerinin olasılığı artmaktadır.sigarayı bırakmaları doktorlar tarafından önerilmektedir.
Tütün ve sigara bağımlılığı oluşan hastalıklardan bir çok insan hayatını kaybetmektedir. Dünya Sağlık Örgütünün gerçekleştirdiği araştırmalara göre sigara ve tütüne bağlı oluşmuş hastalıklardan yılda 7 milyon insan yaşamını yitiriyor. Sigara alışkanlık değil bir madde bağımlılığıdır.
Yapılan araştırmalarda sigara içildiği zaman dumanının ağız yoluyla hızlı süreçte akciğerler yoluyla kan dolaşımına iletilmesi ile çok kısa sürede 8 saniye de beyne ulaştığı görülmüştür. Sigara nikotin içerir ve nikotin, beyin ve sinir sisteminde bulunan nikotin reseptörlerine iletişim içerisinde olur böylece maddelerin salınmasına sebep olur. Bu süreçte verdiği dopamin yani mutluluk hormonu salgılar böylece kısa süreli ve geçici olarak sigarayı bırakmayı zorlaşmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı araştırmada sigara içenlerin % 60 – %70’’inin sigarayı bırakmak istediği öğrenilmiştir Sigarayı bırakmak için mide küçültme ameliyatı sizin için fırsat olabilir. Yeni hayatınızda yeme içme, yaşam tarzınızı değiştirebileceğiniz gibi sigarayı da bırakmalısınız. Sigarayı bırakmak için bir kaç öneri öğrenmeniz ve uygulamanız hem sizin sağlığınız hemde çevrenizin sağlığı açısından önemlidir.
İlk yapmanız gereken öncelikle sigarasız ortamlarda bulunulmalıdır.
Sigara içmenin kalp krizi gibi bir çok hastalığa neden olabileceği unutulmamalıdır.
Sigara bırakıldı zaman yiyecek ve içeceklerin tadı daha çok almaktadır.
Sigara aklınıza geldiği zaman 1 bardak su içmelisiniz.
Sigara içme isteğiniz olduğunda kuruyemiş yemek isteğinizi geçirecektir.
Yemeklerden sonra yürüyüş yapmak sigara isteğini azaltacaktır.
Ameliyattan önce sigara içen hastaların ameliyatında risklerin ortaya çıkma ihtimali diğer hastalara oranla daha yüksektir. Mide küçültme ameliyatı sonra da yaraların iyileşmesi daha uzun sürmektedir. Hem dış yaraların iyileşmesi, hem de mide içindeki yaraların iyileşmesi daha uzun sürmektedir. Sigaranın içinde yer alan kimyasal maddeler damarlarda kan dolaşımını da azaltabilmektedir. Aynı zamanda da yara iyileşmesi bu nedenlerden dolayı diğer hastalara oranla daha zor olacaktır.
Tüp mide ameliyatı sonrasında ghrelin etkisi yani açlık hissi nedeniyle yemeklerde ağır kokulara, pişirirken dumanlara ve rahatsız edici bir çok şeylere karşı hoşlanmama belkide tiksinme hissi oluşabilir. Sigara içimi kilo vermede başarınızı olumsuz etkileyecek, kilo vermenizi yavaşlatacaktır.
Özetle, kısa ve öz şekilde ifade edecek olursak, sigara kullanımını ameliyattan önce bırakılması tavsiye edilmektedir. Ameliyat öncesi bırakmamış olsa daha mide küçültme ameliyatı sonrasında yemek içme düzeni değiştireceğiniz bu süreçte, hayatınıza baştan başlayabileceğiniz bu ameliyat ile yeni hayatınızda sigarayı bırakıp, tekrardan başlamanız önerilmektedir. Sigarayı bırakmanız hayatınız için önemlidir. Riskleri azaltmış, iyileşme sürecinin yavaşlamasa sebep olmamış hemde kilo verme sürecinizde uzun vadede sağlıklı kilo vermiş olursunuz.
Tüm dünyanın ortak ve en önemli iki sağlık sorunu olan sigara kullanımı ve obezite birbiri ile ilişkileri açısından düşündürücü bir problem. Bu iki büyük sağlık sorunu ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde daha da sık görülürken bu da sağlığımız için tehditlerin büyümesi anlamına geliyor. Peki obeziteye en yeni ve etkili çözümlerden biri olarak görülen mide küçültme ameliyatı sonrası sigara kullanmak uygun mu? Sigara kullanan ve cerrahi adayı olan kişiler için kaleme aldığımız yazımızı okuyarak bu sorunun ve çok daha fazlasının cevabını bulabilirsiniz.
Mide küçültme ameliyatı sonrasında midede olan dikiş dokularının beslenmesini sağlamak amacıyla ve yaranın iyileşmesini azaltma riskini arttığı için mide küçültme ameliyatı sonrası süreçte ilk 1 ay sigara kullanımı tavsiye edilmez.
Mide küçültme ameliyatı sonrası sigara içme bırakılmadığı takdirde, sigaranın içinde bulunan nikotinden kaynaklı olarak kandaki oksijen miktarı azalacaktır. Bu da yine yaraların çok daha geç iyileşmesine ve bu süreçte çok zorluk çekilmesine sebep olacaktır.
Ameliyattan sonra içilen sigaranın etkisiyle midede asit fazlalığı oluşur. Bu da midede ve on iki parmak bağırsağında ülser oluşumuna sebep olabilir.
Tüp mide ameliyatından sonra vücuda verilen ilaçlar sebebiyle balgam oluşabilir. Sigara içmeye devam eden hastalarda ise bu balgam miktarı daha da artar ve solunum yollarında probleme sebep olabilir. Nefes alıp verme açısından sorunlar doğabilir.
Ameliyat öncesinde il yapmanız gereken bu durumu doktorunuza haber vermektir. Ameliyattan önce bırakmasanız bile, ameliyattan sonra bu bağımlılığın devam etmemelisiniz. Sigara içmeye devam edilirse, mide küçültme ameliyatı sonrasında yaraların iyileşmesi açısından ve diğer sağlık problemleri açısından kendinizi zora sokmamalısınız. Yaptığınız diyetlerle birlikte sigarayı da bırakma diyetine girmelisiniz.
Tüp mide ameliyatı sonrası sigara içilir mi? gibi sorular sık sorulsa da öksürme etkisi ile mide dikişlerinde hasar meydana gelmesi ya da sigaranın hassas olan ameliyat noktalarında yaralara yol açması gibi riskler bu sorunun cevabının kesin olarak hayır olmasını işaret etmektedir.
Ameliyat öncesi ya da sonrasında sigaradan uzak durmakta güçlük çekiyorsanız bu konuda uzmanlardan yardım ve destek alabileceğinizi asla unutmamalı, yeni bir hayata adım atmakta olduğunuzu düşünerek kendinizi motive etmelisiniz.
Ameliyat esnasında alınan anestezi etkisi sigara ile birleştiği takdirde yoğun sekresyon yani balgam oluşmakta bu da solunum fonksiyonlarını belirgin şekilde olumsuz etkilemektedir.
Mide küçültme sigara kullanan kişilerde kanlanmanın azalması ile daha geç sürelerde etkileri iyileşen bir ameliyat olmakta ve kişiler normal yaşam düzenlerine çok daha geç dönmektedirler.
Araştırmalarda mide küçültme ameliyatı öncesinde sigara kullanan ya da mide küçültme sonrası sigara içmeye devam eden kişilerin, içmeyen kişilere göre komplikasyon riskinin çok daha yüksek olduğu görülmüştür.
Mide küçültme ameliyatı sonrası sigara kullanmaya devam etmek isteyenlerin bu konuda en büyük bahanesi sigarayı bırakmanın iştah arttırıcı etkisi olduğu yönündedir. Ancak tamamen şehir efsanesi olan bu bilginin hiçbir doğruluğu yoktur.
Mide Küçültme Ameliyatı Oldunuz mu? Olduysanız bizlerle tüp mide ameliyatı sonrasında yaşadığınız sorunları paylaşır mısınız? Özellikle dikkat ettiğiniz konular nelerdi? Sigarayı bıraktınız mı? Bırakmayı düşünüyor musunuz?
Tüm tetkikleri yapılıp, diyetisyen ve psikolog görüşmelerini tamamlayan hastalar, klinikten çıktıkları anda obezite ameliyatı olacakları güne biraz daha yaklaşırlar.
Obezite ameliyatı gününe kadar geçen sürede kişi endişe, korku hissedebilir. Bu olumsuz duygular obezite ameliyatının risklerine ya da ameliyat sonrası beslenmeye dair olabilir. İki durumun aynı anda görülmesi de kişinin kaygılı olmasına sebep olabilir.
Kilolarından dolayı ortopedik rahatsızlıkları, şeker ve tansiyonu, düşük özgüveni, kanser riski ve gittikçe kötüleşen ruh sağlığına sahip olan hastalar obezite küçültme ameliyatına ve obezite ameliyatı sonrasına dair kaygılarıyla nasıl baş edebilirler?
Obezite doktorlarımız tetkiklerinizi inceleyip, obezite ameliyatı gününe kadar yapmanız gerekenleri size belirteceklerdir. Olası riskler ve çözüm yolları sizinle paylaşılacaktır. Aklınızdaki soru işaretlerini sormanız, belirsizlikten dolayı yaşadığınız kaygıyı azaltmanızda yardımcı olacaktır.
Obezitenin günümüzde gittikçe artması, obezite ameliyatına başvurma oranını da arttırmıştır. Cerrahi yola başvuran kişi sayısı arttıkça, yakın çevrede ameliyat olmuş kişilere ulaşmak daha kolay hale gelmiştir. Bu durum sizin için hem avantajı hem de dezavantajı olabilir.
Avantajı; bilgi paylaşımının sağlanması ve tüp mide ameliyatı olmayı düşünmeyen birinin sağlığını geri kazanmak için atacağı adımda tetikleyici rol oynayabilir.
Dezavantajları ise; obezite ameliyat tekniklerinin farkını, yaşı, metabolizmayı, daha önceki kilo verme girişimlerini ve vücut kitle indeksi farklılıklarını göz önünde bulundurmayıp, kilo verme açısından gerçeği yansıtmayan hedefler belirlemektir. Mide küçültme ameliyatı sonrası aynı dönemde olan iki kişi, iki farklı süreç yaşayabilir. Özellikle sosyal medya paylaşımları hastaların kendilerini diğer kişilerle karşılaştırmaları açısından en ulaşılabilir araç haline gelmiştir. Ama bu durum kişide zaman zaman mutsuzluk ve kaygı uyandırabilir. Sizin gidişatınızı ve sağlıklı kilo değerinizi takip edecek, size en doğru yolu gösterecek olan kişiler obezite cerrahisi Özellikle ameliyat sonrası takip sürecinden çıkmamak sizi hem kaygıdan uzaklaştıracak hem de uzun dönemde kilo verme başarısını kalıcı kılmanızı sağlayacaktır.
Hastalarda obezite ameliyatı öncesinde ya da hastanedeki yatışları sırasında yemeğin onlar için eski anlamının, değerinin olmayacağını ve eskisi gibi yemekten haz/tatmin almayacakları düşüncesi oluşabilir. Böyle bir fikre kapılmak için ameliyat öncesi ya da ameliyat sonrası ilk ay çok uygun zaman dilimleri değildir. Özellikle 3.-4. aylardan itibaren hastalar istedikleri şeyleri yiyebildiklerini görürler. Burada üzerinde durulması gereken nokta yemeğe yüklenen anlamdır.
Yemek yemek neden mutluluk ve tatmin aracıdır? Hayatta size yemekten başka mutluluk veren bir şey yok mudur?
Yemek hayatınızın ne kadarlık kısmını kapsamakta? Yemeğe çok vakit harcamaktan mı yoksa yemek yemeği geçiştirdiğiniz ve düzensiz beslendiğiniz için mi kilo aldınız?
Bu sorulara vereceğiniz cevaplar belki de doyduğunuz halde “aç hissetmenizin” ya da yemekten eskisi gibi zevk alamadığınızı düşündürten sebepleri bulmanızda size yardımcı olacaktır.
Tüp Mide Ameliyatınız bittikten sonra tamamen ayılana kadar ameliyathane ayılma ünitesinde tutulacaksınız. Ardından eğer çok ciddi uyku apneniz yoksa veya ameliyatınızda solunum problemi yaşanmadıysa ve çok yüksek risk grubunda değilseniz odanıza transfer edileceksiniz. Obezite cerrahisi sonrası rutin yoğun bakım gereksinimi olmamakta, oran yaklaşık % 1civarında kalmaktadır.
Ameliyatın ilk günü ağrı yakınmanız için kuvvetli narkotik ağrı kesiciler içeren hasta kontrollü ağrı pompası kullanılmaktadır. Ameliyat sonrası ağrı, bulantı kusma gibi yakınmalar ilk 4-5 saat sonrasında pek görülmemektedir. Ameliyattan 5-6 saat sonra yatağınızdan kalkabilir ve ilk yürüyüşlerinize başlayabilirsiniz. Hemen hiçbir ameliyatımızda burundan mideye yerleştirilen nazogastrik sonda veya idrar sondası kullanmıyoruz. Bu nedenle, hareketlenme çok hızlı olmakta ve ameliyat sonrası konforunuz ciddi şekilde yükselmektedir.
Ameliyatta herhangi bir ekstra problem yaşanmadıysa akşam saatlerinde yudum yudum su almaya başlayabilirsiniz. Ameliyatın ilk günü bu 2 bardak su, ikinci günü ise 1 bardak elma suyu, 1 bardak soya sütü ve 2 bardak suyaçıkarılır. Ameliyattan sonraki 2. gün akşamında evinize çıkabilirsiniz.
Tüp mide ameliyatı sonra çekilen kaçak grafisi konusu tartışmalıdır. Bir grup araştırmacı bunun rutin yapılması gerektiğini ileri sürerken, diğerleri ise kaçak grafisinde kaçak görülmese de kaçak oluşabildiğini, grafide kaçak yakalanma olasığının çok düşük olduğunu ve rutin kullanıma gerek olmadığını iddia etmektedir. Biz de uzun süre rutin kaçak grafisi çeken grupta yer aldık. Ancak, gerek kaçak oranlarımızın binde 7 düzeyinde düşük olması, gerekse 700’ün üzerinde vakada ameliyat sonrası grafide yakalanan kaçak sayısının sadece 1 olması nedeniyle, rutin uygulamayı bıraktık. Şu anki protokolümüz, ameliyat sırasında rutin metilen mavisi kaçak testi, ameliyat sonrasında ise sadece teknik zorluklar yaşanan veya kaçak şüphesi olan vakalarda ameliyat sonrası kaçak grafisi çekmek şeklindedir.
Ameliyattan sonra en çok korkulan ve merak edilen yakınmalar ağrı ve kusmadır. Hastalarımızın büyük çoğunluğu ilk gün dışında bunlardan yakınmamaktadır. Çoğu hasta ilk günden itibaren ağrı kesicilerini dahi istememektedir. Bulantı için hastanede yatarken damar yolu ile, taburcu olduğunuzda da tablet olarak güçlü ilaçlar verilmektedir. Teknik sorun olmadıkça hiçbir tüp mide hastası şiddetli bulantı-kusma yaşamamaktadır.
Ameliyat sonrası ilk günlerde göğüs kafesinde sıkışma, kramp, mide üstünde burkulma şeklinde ağrı veya omuz ağrısı hissedilebilir. Omuz ağrısının nedeni laparoskopik ameliyatlarda karın içine verilen karbondioksid gazının diafragmatik siniri uyarmasıdır. Yara yerinde ağrı ya çok az hissedilmekte, ya da hissedilmemektedir.
Ameliyattan sonra ilk yudumlarınızda ağrı veya kasılma hissetmeniz doğaldır. Mide hacminiz çok küçük olduğundan hızlıca şişkinlik oluşacaktır. Aynı zamanda sıvılar barsağa çok hızlı geçeceğinden ilk günlerde özellikle meyve suyu veya süt içtiğinizde Dumping sendromu belirtileri, yani çarpıntı, halsizleşme ve terleme görülebilir. Bazen ilk günlerde ishal oluşabilir. Bu dönemde yeterli sıvı alınması en önemli konudur. Bir haftadan uzun süren ishal mutlaka araştırılmalıdır.
Ameliyattan sonra ilk ayda halsizlik beklenebilir. Aldığınız kalori miktarı çok düştüğünden normaldir. Ancak, olabildiği kadar hareketsiz kalınmamalı ve önce kısa, sonra giderek uzun yürüyüşler alışkanlık haline getirilmelidir. Emboliyi önlemek için bu çok önemli bir tedbirdir. Öte yandan, kan sulandırıcı iğneleriniz de ameliyattan sonra en az 10 gün devam edecektir. Egzersizlere başlarken, erken dönemde ağır kaldırılmamalıdır. Yara yeri fıtığı riski açısından ortalama 4-6 hafta ağır egzersizlerden kaçınılmalıdır. Yara yerleri iyileştikten sonra yüzme en çok tavsiye ettiğimiz spordur. Ortalama 4-6 haftada her türlü rutininize dönebilirsiniz.
Tüp mide ve gastrik bypass ameliyatlarının uzun vadeli sonuçlarını karşılaştıran İsveç çalışması, 5 yıl gibi bir sürede iki ameliyatın neredeyse eşit kilo kaybı sağladığını, yandaş hastalıkların da yine benzer oranlarda ortadan kalktığını göstermiştir. Hastaların neredeyse tümü, ilk 12 ayda fazla kilolarının % 60-90’ını kaybederler. Eğer iki basamaklı bir planın ilk basamağı olarak uygulandıysa bu oran % 30-50 olabilir. Duodenal switch gibi bir ikinci basamak operasyon ortalama 12-24 ay sonra yapılabilir. İki basamaklı plan yapılan hastaların bir çoğu da, tüp mide ameliyatından sonra motivasyonlarını ve uyumlarını korurlarsa, kilo kaybının 2-3. Yıllarda bile devam ettiği gösterilmiştir.