İLETİŞİM
Odunluk Mahallesi, Liman Cd. No:4, 16110 Nilüfer/Bursa
(0224) 970 01 01 Dahili No: -
info@bursabariatric.com
Bariatric Ofis
Bağlarbaşı Mh. 1. Sedir Sk. Medi Loft-2 Bina No:1/5 - Osmangazi/Bursa
T: (0546) 970 11 23
T: (0224) 970 01 23
Bursa Bariatrik Cerrahisi
0 (224) 970 01 23
Email: info@bursabariatric.com
Bursa Bariatric
Odunluk Mahallesi, Liman Cd. No:4, 16110 Nilüfer/Bursa
(0224) 970 01 01 Dahili No: -
info@bursabariatric.com
T: (0546) 970 11 23
T: (0224) 970 01 23
Mide Balonu, “Tokluk Hissi” sağlar. Bu sayede sağlıklı beslenme ile birlikte hızlı kilo vermenize yardımcı olur
Mide balonu (İntra Gastrik Balon) ; yumuşak, genişleyebilir bir balon, bir yerleştirme tüpü ve bir doldurma sisteminden oluşur.
Mide balonu (İntra Gastrik Balon) bağırsaktan geçemeyecek kadar büyüktür ve bu da midenizde daha az yiyecekle daha uzun süre doygun hissetmenizi sağlar.
Genel olarak, gastrik balon tedavisi porsiyon büyüklüğünüzü önemli ölçüde azaltır ve uzun vadeli kilo kaybı hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olur.
Mide balonu mideye yerleştirildikten sonra hava veya sıvı ile 400-700 cc hacme şişirilen silikon bir balondur. Diet ve egzersiz ile kilo veremeyenlerde, ameliyat olmak istemeyenlerde ve ameliyat riski yüksek olan hastalarda endoskopik olarak uygulanan geçici bir kilo verme yöntemidir.
Mide balonu yerleştirildikten 6 ay – 1 sene arası değişen süreler sonra çıkarılmalıdır. Mide ülseri , geniş mide fıtığı varlığı ve gebelik durumlarında uygulanamaz. Mide bulantısı, ağrı, ülser, mide kanaması, mide delinmesi, barsak tıkanıklığı çok nadir de olsa görülen komplikasyonlarıdır.
Mide balonu size porsiyonlarınızın boyutları ve yeme sıklığınızı azaltma konusunda yardımcı olur. Böylece daha az yiyecek ama daha uzun süre tok kalacaksınız. Yemek aralarında atıştırma alışkanlığınız ortadan kalkacak ve kilo vereceksiniz.
Mide balonu ile yapılan çalışmalarda 6 ay-1 yıllık takip sonrası metabolik sendrom, şeker hastalığı, gut hastalığı ve kolesterol- trigliserid yüksekliğinde önemli ölçüde gerileme saptanmıştır.
Özet olarak Mide balonu silikondan üretilmiş havayla şişirilen bir balon.
Endoskopik yöntemle mide boşluğuna bırakılıp kitle etkisi yaratarak tokluk hissi verip zayıflatmayı amaçlıyor.
Hasta bu yöntemle başlangıç kilosunun 15-20%’sini verebilir, bazı durumlarda ise 5kg bile veremeyebilir, hatta bazı durumlarda balonun varlığına hasta birkaç gün bile tahammül edemeyip bir an önce çıkarılması gerekebilir.
Balon en geç 6 ay ve 1 yıl sonra mideden çıkarılıyor. Çıkarıldığında hasta diyet ve egzersiz programı takip etmez ise hızla verdiği kiloları geri alır. Bu yüzden mide balonu özellikle çok aşırı kilolu (Vücut Kitle İndeksi 55i geçen) kişilerde ameliyata ön hazırlık olarak önerilebilir.
Tekli bir çözüm yöntemi olarak görülmemeli çünkü yetersiz kalıyor ve metabolik bir etkisi yok. Obez birinde sadece mide balonuyla uzun vadede başarılı sonuç elde etmek imkansıza yakın bir durum.
Balonu yerleştirme işlemi yaklaşık 15 dakika sürer ve hasta genelde aynı gün hastaneden ayrılabilir.
Medsil®
Midede 6 ay boyunca kalabilen, Rus malı bir balondur. Endoskopik yöntemle, anestezi altında ağızdan yerleştirilir ve aynı şekilde çıkarılır. Türkiye’de en çok kullanılan balon markalarından biridir.
Spatz3®
Spatz ayarlanabilir balon sistemi (Spatz Medical,Great Neck,NY) balonun hacminin ayarlanabildiği tek sistemdir. Balona bağlı şikayetleri azaltmak için tekrar indirilebilr, ya da kilo verme etkinliğini arttırmak için tekrar şişirilebilir. 12 aylık kullanım için onaylanmıştır.
Orbera®
Orbera mide balonu (Apollo Endosurgery,Austin,TX), 2015 yılında Amerika’da klinik kullanım için FDA tarafından onaylanmıştır. 1991 yılından beri Avrupa’da kullanılmaktadır. 12 ay boyunca midede kalabilmektedir.
Elipse®
Elipse mide balonu (Allurion Technologies,Wellesley, MA), endoskopi ve anestezi gerektirmemesi bakımından benzersizdir. Yutularak yerleştirildikten 4-5 ay sonra eriyerek sindirim sisteminden dışkı ile beraber atılır.
Hastalarımızı ameliyat sonrası 1., 3., 6. ve 1. yılda kontrollere çağırmaktayız.
Kontrollere geldiğinizde beslenme parametrelerini değerlendirmek için bazı tahliller yapıyoruz. Eksiklik varsa zamanında müdahale ediyoruz. Ayrıca yaşanılan süreci karşılıklı görüşerek önerilerde bulunabiliyoruz.
Ameliyat öncesi hastanın beslenme durumunun saptanması ve ameliyat sonrası beslenme takibi, olası beslenme komplikasyonlarının önlenmesi için son derece önemlidir.
Obezite ameliyatları bir mucize değildir. Ameliyatın başarısı kadar sonrasındaki takip ve hastanın performansı da önemli. Düzenli beslenme alışkanlığı, düzenli uyku bu konuda çok önemlidir
Düzenli kontroller, belirli dönemde yapılacak tahliller, hayat tarzı değişikliği, protein ve vitamin takviyelerini almak, katı-sıvı ayrımı başlıca uyulması gereken kurallardır
Egzersiz bir hayat tarzı haline gelmeli. Hem kilo verme sürecini desteklemek hem sarkmaları önlemek için kritik öneme sahiptir. Kas kütlesindeki artış metabolizmayı hızlandırarak kilo verdikten sonra sabitlenmesi için de fayda sağlayacaktır.
Alkol veya kalorisi yüksek gıdalar tüketmek kilo verimi sürecini olumsuz etkiler. Ancak ideal kiloya indikten sonra diyette denge oluşturarak ölçülü şekilde alkol tüketilebilir.
Obezite ameliyatları tek başına bir mucize değildir. Beslenme psikolojisini de düzeltmek esastır. Bu anlamda ameliyat sonrası bu açıdan da takip etmek gerekir
———————————-
Sağlıklı bir hayat için;
(0224) 970 01 01
(0224) 970 01 23 OBEZİTE HATTI
(0546) 970 11 23
Numaralı telefonlardan bize ulaşabilirsiniz.
Obezitenin çağın en önemli hastalıklarından birisi olduğunu belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ersoy Taşpınar, cerrahi operasyon geçirmiş veya geçireceklere önemli uyarılarda bulundu.
Obezitenin çağın en önemli hastalıklarından birisi olduğunu belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ersoy Taşpınar, cerrahi operasyon geçirmiş veya geçireceklere önemli uyarılarda bulundu.
Özellikle vücut kitle indeksi 35’i geçenlerin diyabet, hipertansiyon, bel fıtığı, kolesterol yüksekliği, karaciğer yağlanması, beklenen yaşam süresinin kısalması, felç geçirme, uyku apnesi, nefes darlığı, meme, bağırsak kanseri dahil bazı kanserler gibi pek çok hastalık için risk oluşturduğunu belirten Özel Medicana Bursa Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ersoy Taşpınar, “Vücut kitle indeksi 40’ı geçenlerde ise durum kendiliğinden zaten morbid yani hastalık anlamına gelen dereceye geçmiş oluyor. Diyet ve spor tabi ki ilk önce denenmesi gereken uygulamalardır. Ancak günümüzde ilaç tedavileri de dahil obezite tedavisinde en etkin yolun obezite cerrahisidir. Ancak obezite cerrahisi geçirmiş veya geçirecek hastalar bazı önemli noktalara dikkat etmelidir” dedi.
Obezite cerrahisi olan hastaların ameliyat sonrası takibinin son derece önemli olduğunu belirten Taşpınar, “Yanlış bilgilenmeler ya da bilinçsizce yapılan hatalar başarı şansını düşürebilir. Bu anlamda obezite cerrahisi geçirmiş hastalara ameliyat sonrası bazı uyması gereken kurallar vardır. Yemek yerken su içmemeli. Çünkü mide kapasitesi artık eskisi gibi değil daha küçük. Gazlı içeceklerden uzak durulmalı. Çünkü net olmamakla birlikte mide hacmini büyütebilir. Hazır yemeklerden uzak durulmalı. Çünkü dışarıdan alınan gıdaların protein, karbonhidrat, yağ oranlarını ayarlamak zor olabilir. Alkol tüketimi önermiyoruz. Vitamin almamak bir hata olur. Bazı hastaların bu konuyu önemsemediğini görüyoruz. Demir B12, d vitamini, kalsiyum eksikliği olabilir. Ameliyat tipine bağlı olarak belli süreler mutlaka vitamin ve mineral takviyesi alınmalı. Abur cubura dönmek bütün mücadelenizi sekteye uğratabilir. Beslenme planı proteinli gıdalar üzerinde olmalı. Çok karbonhidrat almamalı. Ameliyat sonrası diyetisyen, psikolog, cerrah, sportif danışmanlarla yapılacak takip en az ameliyat kadar önemli. Ameliyat öncesi ve sonrası haftalık menü planları yapılmalı. Düzenli uyku son derece önemli. Tabi ki, ’bütün bunları yapacak olsam cerrahi operasyon geçirmeden kilo veririm’ diye düşünebilirsiniz. Eğer zaten bunları yapabiliyor ve kilo verebiliyorsanız siz ameliyat için uygun bir kişi değilsiniz. Başarılı olan azınlık grubundasınız, bu sebeple bir tebriği kesinlikle hak ediyorsunuz. Ancak bunları uygulayamayan hastalarımıza şunu söyleyebilirim ki, obezite cerrahisi sonrası yukarıda yazılan kurallara uymak son derece kolay olacak” diye konuştu.
Obezite çağımızın en önemli hastalıklarından birisidir. Evet hastalık diyorum çünkü özellikle vücut kitle indeksi (boy ve kilo ile yapılan hesaplama) 35’i geçenlerde diyabet, hipertansiyon, bel fıtığı, kolesterol yüksekliği, karaciğer yağlanması, beklenen yaşam süresinin kısalması, felç geçirme, uyku apnesi, nefes darlığı, meme, barsak kanseri dahil bazı kanserler gibi pek çok hastalık için risk oluşur.
Vücut kitle indeksi 40’ı geçenlerde ise durum kendiliğinden zaten morbid yani hastalık anlamına gelen dereceye geçmiş oluyor. Diyet ve spor tabi ki ilk önce denenmesi gereken uygulamalardır. Ancak günümüzde ilaç tedavileri de dahil obezite tedavisinde en etkin yolun obezite cerrahisi olduğunu belirtmem gerekir.
Obezite cerrahisi olan hastaların ameliyat sonrası takibi son derece önemlidir. Yanlış bilgilenmeler ya da bilinçsizce yapılan hatalar başarı şansını düşürebilir. Bu anlamda obezite cerrahisi geçirmiş hastalara ameliyat sonrası uyarılarım şunlar olabilir;
Tabi bütün bunları okuyunca aklınıza şu gelebilir. ‘’zaten bunları yapacak olsam ben kilo veririm. Neden ameliyat olayım ki? ‘’ Eğer zaten bunları yapabiliyor ve kilo verebiliyorsanız siz ameliyat için uygun bir kişi değilsiniz. Başarılı olan azınlık grubundasınız, bu nedenle bir tebriği kesinlikle hak ediyorsunuz. Ancak bunları uygulayamayan hastalarımıza şunu söyleyebilirim ki obezite cerrahisi sonrası yukarıda yazılan kurallara uymanız son derece kolay olacak. Bu ameliyatların bir mucize olmadığını önemli olanın beslenme alışkanlıklarını değiştirme sürecinde kilo verme konsunda çok ciddi bir destek sağladığını belirtmem gerekir. Asıl olan ameliyat sonrası takip ve destek sürecidir, Bu aşamada sağlıklı beslenmeyi öğrenerek kalıcı olarak sağlıklı bir bedene sahip olmak ana hedef olmalıdır
Merak etmeyin sonraki süreç daha iyi olacak