Obezite Cerrahisi Koordinatörü Belkız Keskin
Tüp Mide Ameliyatı (Mide Küçültme Ameliyatı) | Obezite Cerrahı Op.Dr.Ersoy Taşpınar
Tüp Mide Ameliyatı (Mide Küçültme Ameliyatı) Güncel Fiyatları ve Riskleri
Tüp mide ameliyatı kimlere yapılır? Mide küçültme ameliyatı şartları nelerdir? Ameliyat sonrası beslenme nasıl olur?
Tüp mide ameliyatı (Mide Küçültme Ameliyatı), fazla kilolarından rahatsızlık duyan ve obezite hastalığı ile mücadele eden kişilere uygulanan bir tıbbi operasyondur.
Tüp mide ameliyatı (Mide Küçültme Ameliyatı), oldukça steril bir ortamda gerçekleşir. Tüp mide ameliyatı (Mide Küçültme Ameliyatı) olacak kişiye, operasyon öncesi anestezi verilir. Bu sayede, Tüp mide ameliyatı (Mide Küçültme Ameliyatı) esnasında ağrı veya acı hissedilmez. Anestezi etkisini gösterdiğinde, operasyon süreci başlamış olur.
Midenin küçültülmesi, fazla kilo sahibi olan hastalar için bir kilo verme yöntemidir. Bu yöntem sayesinde kilo verme süreci hızlanmış olur. Sizler de kilo sorunları hakkında sıkıntı yaşıyorsanız, Tüp mide ameliyatı (Mide Küçültme Ameliyatı) sayesinde fazla kilolarınızdan kurtulabilir ve hayalini kurduğunuz vücut yapısına sahip olabilirsiniz.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Nedir?
Tüp mide ameliyatı (Mide Küçültme Ameliyatı), midenin %80’lik bir kısmının ameliyat ile alınmasıdır. Hastalarının midesinin büyük bir kısmı alınarak, mide küçültülür. Bu sayede, kilo verme süreci için zemin hazırlanmış olur. Bu süre zarfında hasta, uzman doktorların kontrolü altında kalır ve uygun diyet programlarının uygulanması gerekir. Ayrıca hastanın moral durumu, bu süreçte hayati önem taşımaktadır. Hastanın ameliyat için istekli ve kararlı olması önemlidir. Çünkü hastanelerde gerçekleştirilen her operasyon gibi, tüp mide ameliyatı için de hasta moralinin yüksek tutulması ve korkularından arındırılması gerekmektedir.
Mide küçültme ameliyatı, dünyada pek çok ülkede uygulanan bir tedavidir. Bu ülkelerin arasında yer alan Türkiye, ameliyat kapsamında büyük başarılara ulaşmış ve yur tdışından birçok hasta, ameliyat olmak için ülkemizde yer alan hastanelere müracaat etmektedir.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Tarihçesi
Tüp mide ameliyatı, dünyada ilk kez 1988 yılında Dr. Doug Hess Duodenal tarafından dolaylı bir biçimde uygulanmıştır. Kendisinin uyguladığı operasyon, switch operasyonudur. Ancak ameliyat sonrası yapılan tetkikler sonucunda, bu ameliyatın bileşenini gerçekleştirdiğini fark etmiştir.
Lawrance L. Tretbar adlı cerrahi uzman ise, reflü ile gelen bir hastaya, yemek borusu için sarmal mide işlemini gerçekleştirmiştir. Tretbar, hasta üzerinde yaptığı gözlemler sonucunda, hastanın büyük miktarda kilo kaybı yaşadığını, önemli notlarına yazmıştır. Ameliyat sayesinde, kilo verme sürecinin hızlandığı da, tıbbi olarak kanıtlanmıştır.
Amerikalı bir cerrah olan Dr. Gagner ise bu ameliyatı, aşırı kilo sahibi olan hastaların ilk ameliyat aşaması olarak kullanmıştır. Ancak bu ameliyat sayesinde Gagner, ikinci bir ameliyata ihtiyaç duyulmadığını görmüştür.
Günümüzde obezite hastalığı ile sorunlar yaşayan hastalar, bu ameliyat sayesinde fazla kilolarından kurtulabiliyor ve sıkı bir vücuda sahip olabiliyor.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Kimlere Yapılır, Şartlar Nelerdir? Ameliyata Uygun Muyum?
Tüp mide ameliyatı, şişmanlık sorunu yaşayan hastalar için en son tercih olarak sunuluyor. Kişilerin kararlılıkları ve diyet programları ile aşılabilecek sorun için, operasyon çaresi pek tercih edilmez. Hastaların kendi çabaları ile bu kilolardan kurtulmaları hem kendilerine motivasyon sağlar hem de ilerleyen dönemlerde beslenme alışkanlığını değiştirmektedir.
Diyet sürecini uygulamasına rağmen, bir fayda görmeyen kişiler, operasyon için uygun kişiler olarak tanımlanabilir. Özetle, obezite hastası olan kişilerin direkt olarak ameliyat tercihine başvurmaması gerekir.
Diyet süresince, hastanın yakın çevresinde yer alan kişiler büyük rol oynuyor. Moral, motivasyon ve diyet sürecinde yer alan yasakların iyi bir biçimde uygulanması sonucunda büyük ölçüde kilo verilebiliyor. Hastaların ameliyata girebilmesi için bazı şartlara sahip olması gerekiyor. Bunlar;
- Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı)' a girecek kişinin, vücut kilo indeksine göre azami kiloyu aşmış olması gerekiyor.
- Hastanın kilosunun, kilo indeksine göre azami kilonun 25 ila 30 kg üzerinde bulunması gerekiyor.
- Şişmanlık sebebiyle ortaya çıkan diyabet, yüksek tansiyon, eklem bozuklukları veya cinsel yönden yaşanan sorunlar, ameliyat için bir engel teşkil etmemektedir. Vücudun biyolojik dengesini alt üst eden bu hastalıkların oluşturduğu risklerin en aza indirgenmesi, operasyon kapsamında gerçekleşebiliyor.
- Tüp mide ameliyatı olacak kişilerin, psikolojik olarak korku yaşaması oldukça normal bir durumdur. Bunun sebebi, ameliyatın hassas doku üzerinde gerçekleşmesi ve ameliyat sürecinin zahmetli olmasından kaynaklanmaktadır. Bu yüzden ameliyat olacak hastanın morali yüksek tutulmalı, ameliyat sonrası gerçekleşecek olumlu sonuçlar ile motivasyon sağlanmalı ve ameliyat sürecinde yaşanabilecek korkunun engellenmesi gerekir. Bu süreçte doktora büyük bir sorumluluk düşeceği gibi, hastaya da büyük bir iş düşmektedir.
“Tüp mide ameliyatına uygun muyum?” sorusu, hastaların sorduğu sorular arasında yer alır. Bu sorunun cevabını ise uzman doktorun yapacağı tahlillerin sonuçları vermektedir. Bu tahliller, ameliyat öncesi için büyük bir önem taşır. Bu tahliller, birçok branşta yapılan muayeneler sonucunda elde edilir.
Bu süreçte tahlil sonuçlarında eksik olmaması gerekiyor. Çünkü gözden kaçan en ufak hata, geri dönüşü olmayan sonuçlara sebebiyet verebiliyor. Ayrıca hastalarda hormonal bozukluklar varsa, farklı tedavi süreçlerinin uygulanması en sağlıklı yol olacaktır. Çünkü hastanın sahip olduğu hormonal bozukluklar, operasyon sürecini olumsuz etkilemektedir.
18-65 yaş aralığında şişmanlık hastalığı ile sorun yaşayanlar, ameliyat programına dahil edilebilir ancak 65 ve üzeri yaş grubunda bulunan hastalar, ameliyat programına dahil olabilmek için bazı şartları taşıyor olmalıdır. Bu şartlar;
- Hasta, herhangi bir madde bağımlılığına sahip olmamalı,
- Hastanın çevresinde en az 1 refakatçi bulunmalı,
- Tahlillerle tespit edilemeyen hastalıklara sahip olunmamalı,
- Psikoloji branşı tarafından teşhis konuşmuş bir hastalık olmamalı,
- Tüp mide ameliyatına sorun olabilecek zihinsel ya da bedensel engel bulunmamalı,
- 1. Derece obezite hastalık grubunda yer alınmamalıdır.
VKİ(Vücut Kitle İndeksi) Nedir?
Vücut Kitle İndeksi, kişilerin sahip olduğu kilo, metre cinsinde boy uzunluğunun karesine bölünür. Ortaya çıkan sonuç, vücut kitle indeksini vermektedir.
Kişilerin obez olup olmadığını anlayabilmesi için, bu hesaplamayı yapması gerekir. Hesaplama sonucunda;
- VKİ 20-25 arasında ise normal,
- 25-30 arası kilolu,
- 30-35 arası obez,
- 35-40 arası ileri seviye obez,
- 40 ve üzeri sonuçlanan oranlar ise “morbid obez” olarak tanımlanır.
“Morbid obezite” kişi sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve hayati tehlike oluşturan bir sağlık problemidir. Bu kişiler, tüp mide ameliyatı için aday olarak gösterilebilmektedir.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Yaş Sınırı Nedir?
Tüp mide ameliyatı, obezite hastalığı ile mücadele etmek için her çareyi denemiş ancak sonuç alamamış hastalar için uygulanabilmektedir. İleri seviye obezite veya morbid obeziteye sahip hastalar için uygulanabilecek en iyi tedavi yöntemidir. 15 yaşını doldurmuş olan çocuklar da, ebeveynlerinin izni ve denetimi altında ameliyat olabilmektedir. Bu sayede obeziteye bağlı gelişen temel rahatsızlıkların da önüne geçilebilmektedir.
65 yaş ve üzeri hastalar, yüksek riskli hasta sınıfında yer alır. Bu hasta grubu için ameliyat yapılamamaktadır. Yaş ilerledikçe sinir sisteminin zayıflaması ve vücut direncinin düşmesi, ameliyat sonrası yan etkilerin ciddi boyutlarda olması, bu kişilerin ölümüne yol açabilmektedir. Kişinin hayatı riske edilemediği gibi cerrahlar da bu uygulamalara kalkışmamaktadır.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Kaç Saat Sürer?
Tüp mide ameliyatı, ortalama 30 ila 45 dakika sürüyor. Bu süreye, ameliyat öncesi hazırlıklar dahil değildir.
Ameliyatı oluşturan ön hazırlıklar; solunum sisteminin kontrolü, elektro kalp grafiğinin kontrolü, kan testi, idrar tahlili, önceki dönemlerde uygulanmış olan diyetlerin sonuçlarıdır. Bu tetkikler sonucunda herhangi bir sorun ile karşılaşılmazsa, ameliyat sürecine geçilir.
Hasta, anestezi ile uyutulur ve hastanın bilinci kapanır. Anestezi etkisi yaklaşık 1-2 saat sürmektedir. Bu süre zarfında midenin bulunduğu hassas doku kesilerek mide çıkarılır. Midenin %80’lik kısmı kesilerek alınır. Ardından midenin kalan kısmı dikilerek kapatılır. Mide yerine alınır ve hassas dokular üzerine dikişler atılarak ameliyat süreci tamamlanır. Hasta, ameliyattan çıktığı sürece baygın halde kalır ve acı ya da ağrı hissetmez.
Hasta, ameliyattan çıktıktan sonra anestezi etkisini kaybetmeye başlar ve bilinç açık hale gelir. Hasta, ameliyathaneden çıkarılır ve 1 gece yoğun bakıma gönderilir. Bu süre boyunca uzman doktorlar tarafından gözlem altında tutulur. Ardından istirahat odasına yatış gerçekleşir.
Tüp Mide Ameliyatı ve Şeker (Tip 2 Diyabet) Hastalığı İlişkisi
Tüp mide ameliyatı, şeker hastalığının belirtilerini ortadan kaldırabilen bir tedavi türüdür. Bunun sağlanabilmesi için, mide uygun biçimde kesilerek oldukça küçük bir boyutta vücut içerisinde kalmaktadır. Midenin son hali bir muza benzemektedir. 200 ml’lik bir tüp şeklinde kalan mide küçüldüğünden dolayı, hızlandırılmış bir diyet programı uygulanmışçasına bir kilo kaybına yol açar. Ancak bu kilo kaybı, dengeli bir şekilde olur ve sağlık sorunlarına yol açmaz.
Bu tedavi sayesinde diyabet hastaları, uygun diyet programlarının yardımıyla kısa sürede bu hastalıktan kurtulabiliyor. Ancak tedavinin gerçekleştirilmesinden önce, uzman bir hekime danışmakta fayda vardır.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Nasıl Yapılır?
Tüp mide ameliyatı, hazırlık aşamasında herhangi bir problem ile karşılaşılmadığında, oldukça basit bir sürece sahip olan bir operasyondur. Branşlarında uzman olan cerrahlar, kısa bir süre içinde ameliyatı tamamlar ve hastayı taburcu eder. Ameliyatın uygulanma süreci ise aşağıda yer almaktadır:
- Cerrahların ve asistanların hazırlıkları tamamlandığında, hastaya genel anestezi verilir ve hasta uyutulur. Ameliyat süresi boyunca hastanın bilinci kapalı olur.
- Ameliyat genel olarak, uzman cerrahın direktifleri ile ilerlemektedir. İlk aşamada, hastanın karın bölgesinden bir iğne yapılır ve karın bölgesine karbondioksit gazı verilir. Karın şişmeye başlar ve ameliyat süreci, cerrah için oldukça kolaylaşır.
- Uzman cerrah, midenin şişme işlemi tamamlandıktan sonra “tokar” adı verilen tıbbi malzemeler ile mideye giriş yapar. Bu çubuklar, karın bölgesinde mideye ulaşmaya yardımcı olur. Ardından kameralar vasıtasıyla mide görüntülenir.
- Ağız kısmından mideye yerleştirilen bir tüp, rehber olarak kullanılır ve mide kesilir. Midenin %80’lik bir kısmı kesilerek çıkarılır. Bu denli büyük parçanın kesilmesi, hastanın daha az acıkmasına ve iştah duygusunun dizginlenmesine sebebiyet verir.
- Son aşamada ise, kesikler sonrası oluşan yaranın dikişleri yapılır. Bu dikişler için estetik dişi kullanılır. Hassas dokuda oluşan yara da dikilerek kapatılır ve ameliyat süreci sonlanır.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Ekibi Kimlerden Oluşmaktadır?
Tüp mide ameliyatı, hassas doku üzerinde gerçekleştirilen bir işlem olduğu için, branşlarında başarılı bir ekip tarafından uygulanıyor. Uzman cerrah ve asistanları bu süreçte koordine bir şekilde hareket ediyor ve ameliyatın başarılı bir şekilde geçmesini sağlıyor.
Ameliyat aşamasının birincisi genel anestezi uzmanı tarafından denetlenirken, ameliyatın ikinci ve sonuncu aşaması uzman cerrahın asistanları tarafından denetlenmektedir. Bu ekipte ise; obezite cerrahisi uzmanı, genel anestezi uzmanı ve cerrahın asistanlarından oluşmaktadır. Hazırlık aşamalarında herhangi bir sorun yaşanmadığı takdirde, ameliyat süreci oldukça kolay ve sağlıklı geçmektedir.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Yapıldığı Hastane Şartları Nelerdir?
Tüp mide ameliyatı olacak hastaların, tam teşekküllü hastanelere başvuru yapması gerekmektedir. Ameliyat esnasında oluşabilecek komplikasyonların müdahalesi için doktorların hazırda olması gerekiyor. Bunların haricinde, hastanenin sahip olması gereken şartlar ise aşağıda listelenmiştir:
- Hastanede, yoğun bakım ünitesi olması zorunludur. Ameliyat sonrası hasta, bu üniteye aktarılır ve gözetim altında tutulur. Ayrıca yoğun bakım ünitesinin müsaitlik durumu planlanmalı ve hazır bulundurulmalıdır.
- Ameliyat hazırlık süreçlerini gerçekleştirecek bir hasta danışmanı, dahiliye uzmanı, diyetisyen, göğüs hastalıkları uzmanı ve psikolog bulunmalıdır ve acil müdahale için uygun bir mesafede konumlanmalıdır.
- Cerrahın sahip olduğu iş tecrübesi, bu şartlar arasında en önemlisidir. Laparoskopik (kapalı) bir ameliyat olan tüp mide ameliyatı, uzman kişiler tarafından yapılmalıdır.
- Ameliyathanede, gerekli olan tüm ekipmanlar bulunmalıdır.
- Ameliyatı yapacak kişinin, mesleğindeki başarıları da hastalar tarafından araştırılabilmektedir. Bu koşul da hastalar için önemlidir.
- Hastanede 3. seviye yoğun bakım ünitesi olmalıdır.
3. Seviye Yoğun Bakım Gerekliliği Neden Vardır?
Ameliyat sonrası oluşabilecek komplikasyonlar için, bu seviyede bir yoğun bakım ünitesi gereklidir. Acil durumda hasta, bu bölüme sevk edilir.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Refakatçi Gerekir mi?
Ameliyat sonrası için en az 1 refakatçi, hastanın ameliyat sonrası süreci için oldukça önemli bir yere sahiptir. Gündelik ihtiyaçları ve acil durumlarda, refakatçi sorumluluk almaktadır.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Hastanede Yatış Süresi Ne Kadardır?
Hastalar, ameliyat sonrası maksimum 3 gün hastanede yatış gerçekleştirir. Ancak bir komplikasyonun gelişmesinde, uzman doktorlar tarafından bu yatış süresi uzatılabilir.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Malzemesinin Kalitesi Nasıl Olmalıdır?
Ameliyat kapsamında, uzman doktorların tecrübesinin yanı sıra kullanılacak malzemelerin de önemi büyüktür. Bu malzemeler genellikle Amerika ve Çin’den ithal edilir. Ayrıca bu malzemelerin barkodları bulunur. Bu barkodlar, hastane dokümanlarında yer alır ve hastanın ameliyatına dair açılan dosyada bir kopyası yer alır.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Stapler Kullanımı
“Stapler”, tıp alanında kullanılan zımbadır. Kesim işlemi yapılan yerleri bir arada tutmak için kullanılır. Vücut içerisinde yer alan midenin parçasının ya da vücuttan çıkarılan mide parçasının düz bir hatta dikilmesini sağlamaktadır.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Kartuş Kullanımı
Stapler ile beraber kullanılan bir malzemedir. Dokunun kalınlık seviyesine göre renkleri yer alır. Sarı, mavi, beyaz ve kırmızı renkler ile uygun doku kalınlığı belirlenir.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Kalibrasyon Tüpü Kullanımı
Tüp mide ameliyatı esnasında yaşanılan darlık durumu, bu malzeme ile giderilir. Kullanılmaz ise, revizyon uygulaması yapılabilir.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Trokar Kullanımı
Ameliyat esnasında, karın bölgesine ulaşım sağlayan çubukları bir arada tutan parçadır. Burgulu trokar kullanılması hastanın yaralanma riskini azaltır
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Tabanca Kullanımı
Ameliyatta yaranın kapatılması aşamasında kullanılır. Kartuşların dokuya uygulanmasını sağlayan cihazdır.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Karaciğer Ekartörü Kullanımı
Karaciğerin, ameliyat esnasında zarar görmemesi için kullanılan cihazdır. Bu cihaz, karaciğeri mideden uzakta tutar.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Öncesi
Tüp mide ameliyatı öncesi, uzman doktorlar bazı tetkikleri yapar ve araştırmalar gerçekleştirir. Son durum hakkında detaylı bilgilerin tamamını uzman doktorlardan öğrenebilirsiniz.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Öncesi Tetkikler
Mide hastalıkları olan ülser ve reflü için muayeneler gerçekleştirilir. Muayeneler sonucunda herhangi bir sorun ile karşılaşılmazsa, ameliyata uygun bir aşama gerçekleştirilmiş demektir.
Hastalar, ameliyattan 8 saat önce yemeyi-içmeyi kesmelidir. Aç ve susuz halde ameliyat olacak hastaların tüm tetkikleri, bu şartlara göre yapılmaktadır.
Kan Tahlili
Karaciğerin ve böbreklerin fonksiyonları, kanın pıhtılaşma süreci, enfeksiyon riski ve kansızlık durumları için muayene yapılıyor.
Akciğer Grafisi
Kalp sorunu, yumuşak doku rahatsızlıkları ve bronşektazi gibi sorunların varlığı açısından bir muayene yapılıyor. Bunun için bir akciğer grafisi çekiliyor. Akciğerin sağlığı da bu grafi üzerinden gözlemlenebiliyor.
Tüm Batın USG
Karın bölgesine yapılan bir ultrason muayenesidir. Safra kesesi özellikle kontrol edilmektedir. Obezite mağduru olan kişilerde, safra kesesi taşı oldukça yüksek olduğundan muayene kapsamlı bir şekilde gerçekleştirilir.
EKG (Elektro Kardiyografi)
Uzman doktorlar, ameliyat öncesi düzenli olan kalp ritmini ve kalbin frekansını ölçmektedir. Ameliyat öncesi yapılan hazırlıklardan birisidir.
SFT (Solunum Fonksiyon Testi)
Uzman doktorlar, solunum kanallarını kontrol eder ve operasyona bağlı solunum yetmezliği sorununun önüne geçilir. Bu sayede ameliyat esnasında oluşacak riskler en aza indirilir.
Homa-IR B Testi
Gizli şeker ve diyabet hastalarına yapılan bir muayene yöntemidir. Ameliyat esnasında şekere bağlı komplikasyonlar sıkça rastlanılan bir durum olduğundan, yapılması gereken tetkikler arasında yer alır.
Anestezi Doktoru Muayenesi
Hastanın bünyesinin anesteziye karşı direnci ölçülür. Ameliyat esnasında, anesteziye bağlı olarak gelişen komplikasyonların önüne geçilmesi için yapılır. Muayene sonunda bir problem ile karşılaşılırsa, göğüs hastalıkları uzmanı bir tedavi uygulamaktadır.
Psikiyatri Muayenesi ve Psikolojik Değerlendirme
Ameliyat kapsamında, hastanın ruhsal durumu hakkında muayeneler gerçekleştirilir. Hastaya ameliyat konusunda istekli olma durumu, yakın çevreden gerçekleşen baskının varlığı hakkında sorular sorulur ve alınan cevaplar kaydedilir.
Endokrinoloji Muayenesi
Hastanın hormonları ve metabolizması hakkında bir muayene yapılır. Bu muayenede obezitenin sebepleri aranır. Ameliyata sebep olabilecek sorunlar, bu muayene sonucunda ortaya çıkmaktadır.
Göğüs Hastalıkları Muayenesi
Hastanın akciğer grafiği ve kan tahlilleri doğrultusunda, anesteziye uygunluk tespit edilir. Uzmanlar bir problem ile karşılaşırsa, ameliyat öncesi bir tedavi uygulanır. Tedavi sonrası, uzmanların onayları doğrultusunda ameliyat gerçekleştirilebilir.
KBB Muayenesi (Kulak Burun Boğaz)
Enfeksiyon riski, ameliyat süreci için oldukça tehlikeli bir durumdur. Bu yüzden, kulak-burun-boğaz muayenesi yapılır. Grip gibi hastalıklar tespit edilirse, hastaya tedavi yapılır. Tedavi sonucunda, hastanın sonuçları olumlu ise ameliyat için onay verilir.
Kardiyoloji Muayenesi
Tüp mide ameliyatı kapsamında, hastanın kardiyografisi ve kan tahlilleri incelenir. İncelemeler sonucunda, bir sorun varsa tedavi başlatılır. Tedavi olumlu bir sonuca ulaşırsa, ameliyat için onay, uzman doktorlar tarafından verilir.
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) Şehir Dışı ya da Yurt dışından Gelenler Ne Yapmalı?
Tüp Mide Ameliyat (Mide Küçültme Ameliyatı) olmayı düşünen hastalar, öncelikle bu fikirlerinde kesin kararda olmalıdır. Çünkü bu çözüm, doktorlar tarafından en son çare olarak sunulur. Bunun haricinde bireylerin uygulayabileceği etkili diyet programları bulunmaktadır. Bu diyet programlarıyla kişiler, düzenli ve etkili bir biçimde kilo verebilmektedir. Bu çözümleri uygulamasına rağmen, çare bulamayan kişiler için ameliyat önerilir. Ameliyat sayesinde midenin boyutu küçülür ve iştah duygusu bastırılır. Yeme-içme alışkanlığını düzene sokacak olan diyet programları da bu konuda katkı sağlamaktadır.
Tüp mide ameliyatı olmak isteyen hastalar, öncelikle VKİ testine tabii tutuluyor. Doğru sonuç alınması için de boy ve kilo hastanede ölçülüyor. VKİ değeri 35 ve üzerinde olan hastaların, başka hastalıklara sahip olup olmadığına dair incelemeler yapılıyor. Bu süreçler de kapsamlı muayeneler ile gerçekleşiyor. Ardından hastalara, düzenli bir ilaç kullanımlarının olup olmadığı soruluyor.
Tüm tetkikler tamamlandığında, ameliyat olacağınız şehre 2 gün önce gelmelisiniz. Ameliyat süreci için ise 10 gün boyunca o şehirde kalmalısınız. Ameliyat gününüz gelene kadar bu şehirde bulunmalısınız.
Öncesi Mutfağın Hazırlanması
Ameliyat sonrası hastanın beslenme süreci oldukça önemlidir. Vitamin ve protein odaklı yiyecekler, hastanın kendisini daha çabuk toparlamasını sağlar. Ancak bu yiyeceklerin, hastanın yiyeceği gibi sunulması gerekmektedir.
Çünkü ameliyat sonrası ağrıların azalması ve midede yer alan yaranın kapanması, biraz zaman almaktadır. Taze meyve suyu, bu süreçte alınacak besinler arasında en iyisidir. Çünkü vitamin açısından oldukça zengin olan meyve suyu, yaraların kapanmasında oldukça etkilidir. Ayrıca yanınızda bir refakatçi varsa, ameliyat sonrası süreç sizin için daha kolay olacaktır. Ameliyatlı bölge, karın hizasında olduğundan eğilmek veya ağır kaldırmak neredeyse imkansızdır. Refakatçiler bu konuda hastalara yardımcı olmaktadır. Beslenme, tuvalet ihtiyacı bu süreçler arasında yer almaktadır.
Ayrıca refakatçiler, istirahat esnasında hemşirelere de yardımcı olmalıdır. Çünkü hasta hakkında bilgilerin veya şikayetlerin verilmesi, hastanın tedavi sürecini önemli ölçüde kolaylaştırır.
Ameliyattan Önce Sigara ve Alkol Bırakılmalı Mıdır?
Alkol ve sigara gibi bağımlılık yaratan maddeler, ameliyat süreci için bir problem unsurudur. Bu yüzden 1 hafta öncesinden bırakılması, doktorlar tarafından talep edilir. Bu maddeler astım, bronşit gibi hastalıklara sebep olur.
Ameliyattan Önce Beslenme Nasıl Olmalıdır?
Tüp mide ameliyatı öncesi, sindirilmesi zor besinler tüketilmemelidir. Ayrıca acı, ekşi olan besinler de tüketilmemesi gereken besinler arasında yer almaktadır. Ameliyatın gerçekleşmesinden 8 saat önce sıvı alımı, 12 saat önce de katı gıdaların alımı durdurulmalıdır.
Doktorla Önceki Tedavi Geçmişinizin Paylaşılması
Ameliyat öncesi sahip olunan kalıtsal hastalıkların doktorla paylaşılması, ameliyat sürecini olumlu yönde etkilemektedir. Çünkü bu sayede doktorlar, ameliyat öncesinde önemlerini alabilmektedir.
Kullandığınız İlaçların Doktora Söylenmesi
Ameliyat öncesinde düzenli olarak kullanılan ilaçlar, ameliyatı olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden kullanılan ilaç varsa, doktora söylenmesi gerekir. Buna bağlı olarak uzman doktorlar, ameliyat esasında önlem almaktadır.
Tüp Mide Ameliyatı Sonrası
Ameliyat sonrası süreç de, hastalar için oldukça önemlidir. Çünkü hastaların, ameliyat sonrası kontrolleri yapılması gereklidir. Bu kontroller süreci yaklaşık 3 gün sürmektedir. 3 gün boyunca hasta, günün belirli saatlerinde ziyaret edilir, günlük kontrolü yapılır.
Kontroller, hemşirelerin denetimindedir. Günün belirli saatlerinde uzman doktor, ziyaret gerçekleştirir ve hastanın durumuna bakar. 3. günün sonunda kapsamlı bir kontrol daha gerçekleştirilir ve hasta taburcu edilir. Hastaneden çıkış sonrasında, doktor ile irtibatın kesilmemesi gerekir.
Ameliyatın İlk İki Günü (Hastanede Kalış Dönemi)
Operasyonun tamamlanmasının ardından ameliyat olan hastalar belli bir süre müşahede altında tutulmaktadır. İlk gece yoğun bakımda sonrasında ise serviste tedavi süreci devam etmektedir. Operasyonu gerçekleştiren obezite cerrahı, hastayı yakından izlemeye devam etmektedir. Sizin de herhangi bir rahatsızlığınız yok ise riski çok düşük olan bu ameliyatın sonrasında normal hayatınıza dönüş gerçekleştirebilirsiniz.
Ağrı
Laparoskopi adı verilen bu ameliyat ağrılarının gözlemlediği bir ameliyat türüdür. Hastalar kendi ağrı eşiklerine bağlı olarak bir takım sancılar çekebilmektedir. Endişelenecek bir durumun olmadığı bu sancılar karşısında hemşireler ve uzman hekimler ağrı kesici iğneler sayesinde gerekli desteği sunmaktadır. Sancıları en düşük seviyeye indirmektedir.
Beslenme ve Diyet
Ameliyatın hemen ardından su kaybı oluşmaması için hekimler tarafından serum verilmekte ve su dengesi sağlanmaktadır. Ameliyat sonrasında üç gün, yumuşak gıdalar ve aperatifler ile beslenme dönemi olarak adlandırılmaktadır.
Ayağa Kalkma
Tüp mide ameliyatı sonrasında hastaların hareket etmesi oldukça önemlidir. Hastalar 3-4 saatlik bir sürenin hemen ardından hemşireler ya da asistanlar tarafından yürütülmektedir. Emboli ya da kan pıhtısı gibi problemlerin ortaya çıkmaması nedeniyle yürüyüş yapabilir, kendinizi zorlamadan birtakım hareketler gerçekleştirebilirsiniz.
Psikoloji
Tüp mide ameliyatı öncesinde şişmanlık şikâyeti bulunan hastalar aşırı yemek yeme bozukluklarını sahip olabilmektedir. Fakat ameliyat sonrasındaki süreçte tek yönlü beslenmeler kişilerin mutsuz olabilmesine neden olabilmektedir. Ancak kiloların verildiği ve hastaların çok daha fit bir vücuda sahip olduğu gözlendiği, kaygı yerini tamamen mutluluğa bırakmaktadır. Bu nedenle ameliyat sonrası süreçte hemen hemen hiçbir hasta psikolojik destek almamaktadır.
Anti Amboli Çorabı
Anti emboli çorabı, varis oluşumunun ya da pıhtı atması gibi durumların tamamen ortadan kaldırılabilmesi için hastalar tarafından kullanılmaktadır. Ameliyat öncesinde ve sonrasında bir haftalık bir süre kadar bu çorabın kullanımını gerçekleştirmeniz rahat etmenize olanak sağlayacaktır.
Tri-Flo Solunum Egzersizi
Anestezi, son derece ağır bir aşama olduğundan dolayı ameliyat sonrasında vücuttaki belli organların fonksiyonları yavaşlamaktadır. Akciğer ise bu organların başında yer almaktadır. Tri-flo solunum egzersizi sayesinde hastalar derin bir nefes aldıktan sonra üç farklı topu havada tutabilmek için üfleme işlemi uygulamaktadır. Bu egzersiz hekimler tarafından belli bir süre boyunca gerçekleştirilir.
Tüp Mide Sonrasında Dren
Ameliyat esnasında 8 milimetrelik dört farklı kese uygulanmaktadır. Bu kesilerden birine dren bağlanmakta ve kaçak kontrolü drenler aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Hekimler hem ameliyat aşamasında hem de ameliyat sonrasında dren ile kaçak kontrolü gerçekleştirmekte ve riskleri ortadan kalktıktan sonra dreni çıkarmaktadır.
Kaçak Testi
Tüp mide ameliyatının öncesinde kaçak testi hekimler tarafından uygulanmaktadır. Kaçak tespiti aşamasında “mavi su” adı verilen bir sıvı batın bölgesinde enjekte edilmekte ve dren kontrol altında tutulmaktadır.
Riskler, Yan Etkileri ve Komplikasyonları Nelerdir?
Tüp mide ameliyatından sonra en çok karşılaşılan komplikasyonlardan biri Amboli, emboli çorabı, damar tıkanıklığı, kan pıhtısı ya da varis gibi problemlerin ortaya çıkmasını engelleyen ürünler arasında yer almaktadır. Eğer ameliyat olmaya karar verdiyseniz ve hekiminiz sizi en doğru şekilde yönlendirdi ise herhangi bir problemle karşı karşıya olma olasılığınız oldukça düşüktür. Elbette her ameliyatta olduğu gibi tüp mide ameliyatında da belli yan etkiler bulunmaktadır. Bu yan etkiler ise aşağıda sunulmuştur.
Ölüm
Laparoskopik mide ameliyat olan tüp mide ameliyatı ölüm riski taşımamaktadır. Uzman hekimler ameliyat öncesinde hastalar için tüm tetkikleri uygulamakta ve herhangi bir risk taşınmadığı gözlendiği takdirde ameliyat için onay vermektedir. Son teknoloji cihazların ve ameliyat malzemelerinin kullanılması nedeniyle, geçmişte yaşanan ölüm vakalarına günümüzde pek de rastlanılmamaktadır.
Anestezi
Tüp mide ameliyatına geçiş sağlanmadan önce anestezi uzmanları tarafından gerekli incelemeler gerçekleştirilmektedir. Ameliyat sırasında komplikasyonların oluşmaması için gerçekleştirilen bu tetkikler, ameliyat aşamasını da yakından etkilemektedir. Hastaların narkozdan uyanma süreleri bünyeye ve bedensel alışkanlıklarına göre farklılık gösterirken, hemen hemen tüm hastalar en fazla 20 dakika içinde narkozdan uyanabiliyor. Tüm ameliyatın başarılı bir şekilde tamamlanması ve hastanın normal hayata geri dönüş süresi ise maksimum 6 saat olarak kayıtlarda yer almaktadır.
Enfeksiyon
Diğer ameliyatlarda olduğu gibi tüp mide ameliyatında da enfeksiyon riski bulunmaktadır. Bu nedenle kişilerin ameliyat için alanında uzman hekimler ile anlaşması ve her açıdan donanımlı bir hastanede ameliyat olması avantaj sağlayacaktır.
Reflü ve Mide Yanması, Bulantısı
Ameliyat sonrasında reflü ya da mide yanması gibi problemler ile karşı karşıya kalmak mümkün olabilmektedir. Bu nedenle obezite cerrahı tarafından hastalara mide koruyucu ilaç takviyesi gerçekleştirilmektedir.
Ateş ve Üşüme
Ateş ya da üşüme gibi rahatsızlıklar, genellikle kaçak durumu olan hastalarda yaşanmaktadır. Ameliyathanenin soğuk olması nedeniyle hastalar, narkozdan uyandıktan sonra titreme ya da üşüme gibi şikayetleri belirtebilmektedir.
Halsizlik
Tek yönlü beslenmeler ve sadece sıvı odaklı gıdaların takviye edilmesi nedeniyle hastalarda halsizlik şikâyeti oluşabilmektedir. Bu nedenle hastaların hem vitamin hem de protein açısından zengin gıdalar ile beslenmeleri tavsiyeler arasında yer almaktadır.
Ağız Kokusu
Ağız kokusu,tüp mide ameliyatı ile ilişkili olan rahatsızlıklardan biri değildir. Fakat hastalar bu tarz bir durum ile karşı karşıya kalıyorlar ise florürsüz diş macunları kullanarak ağız kokularını giderebilmektedir.
Saç Dökülmesi
Tüp mide ameliyatı sonrasında saç dökülmesi, sık yaşanan problemler arasında yer almaktadır. Hekiminiz ise bu konuda sizi yönlendirecek ve gerekli ilaç takviyelerinde gerçekleştirecektir.
Fıtık
Kapalı bir ameliyat türü olan tüp mide ameliyatı sonrasında fıtık riski, hiçbir şekilde bulunmamaktadır. Fakat karın bölgesinde kesiler bulunduğundan dolayı uzmanlar hastaları ağır kaldırmamaları konusunda uyarmaktadır. Evinizde yapmanız gereken ağır işler bulunuyorsa bunları mutlaka ameliyat öncesinde halletmeli ve sonrasında operasyon için hastaneye yatış gerçekleştirmelisiniz.
Gaz
Ameliyata başlamadan önce obezite cerrahı karın içerisine karbondioksit gazı vermekte ve karnın şişmesini sağlamaktadır. Bu durumda ameliyat sonrasında belli gaz sancılarını beraberinde getirmektedir. Gazı atabilmenin tek yolu ise olabildiğince hareket etmek ve hareketsiz kalmaktan kaçınmaktır.
Grip
Tüp mide ameliyatından sonrasında soğuk algınlığı ya da grip gibi rahatsızlıklar oluşabilmektedir. Obezite cerrahınız ise hangi ilaçları kullanmanız gerektiği konusunda, size gerekli yönlendirmeleri sağlayacaktır.
Pıhtı Oluşumu, Amboli Riski ve Varis Çorabı
Ameliyat başlamadan önce hem asistanlar hem de uzmanları tarafından tüm tetkikler gerçekleştirilmektedir. Amboli riskini taşıyan hastalar için ameliyat öncesinde tüm tedavi yöntemleri uygulanmakta ve narkoz verildikten sonra ameliyata geçiş sağlanmaktadır. Ameliyat sonrasında ise kanın sulanmasını sağlayan iğneler 10 gün boyunca hastaları enjekte edilmektedir. Ameliyat öncesinde giyilen Amboli çorapları ise ameliyatının başarı yüzdesine büyük oranda artırmaktadır.
Üşüme
Tüp mide ameliyatının hemen ardından hastalar enfeksiyon riski taşıyorlar ise üşüme ile karşı karşıya kalabilmektedir. Genel anlamda üşümenin sebebi ise vücutta komplikasyonların oluşmasından kaynaklanmaktadır. Diğer üşüme sebebi ise kilo veriminin oluşması ve vücuttaki yağ tabakasının ortadan kalkmasıdır. Enfeksiyon riski doktorlar tarafından yakından takip edildiğinden dolayı endişelenecek başka bir durum bulunmamaktadır.
Kaçak
Hem ameliyat öncesinde hem de ameliyat sonrasında kaçak kontrolleri, uzmanlar tarafından gerçekleştirilmektedir. Fakat ameliyat bitiminden sonraki 10 günlük süreçte kaçak riski varlığını sürdürmektedir. Bu durum yaraların iyileşme durumunu yavaşlatmakta ve hayati tehlikenin oluşmasına aracı olmaktadır.
İshal
Ameliyat sonrası süreçte sürekli olarak sıvı gıdalarla beslenmek ishale sebep olabilmektedir. Üç günlük dönemde serum, sonraki 7 günlük dönemde ise sadece sıvı takviyeleri yapılması ishalin tek sebebidir. Bunun dışında endişelenecek bir durum söz konusu değildir.
Mide Bulantısı
Hastaneden taburcu olan hastalar hızlı bir şekilde katı gıda geçişi gerçekleştirdiklerinden dolayı mide bulantısı gibi şikayetlerde bulunabilmektedir. Bu nedenle büyük lokmalar yerine küçük lokmalar ile katı gıdalara geçiş yapılmalı ve büyük pozisyon alışkanlıklarından kesinlikle vazgeçilmelidir.
Öksürük
Mide şişirmesi nedeniyle batın bölgesinde verilen karbondioksit, ameliyat sonrasında gaz oluşumuna neden olabilmektedir. Bu gazlar ise sıkışmalar sonucunda öksürüğü meydana getirir. Öksürük şikayetleri ise kısa bir süre sonra kendiliğinden yok olmaktadır.
Tüp Mide Ameliyatı Sonrasında Ödem
Tüp mide ameliyatı sonrasında yaşanan ödem, tamamen serum ile beslenmekten kaynaklanmaktadır. Bunun için ekstra bir çaba sarf etmeye gerek duyulmamaktadır. Çünkü ödem kendiliğinden vücuttan atılmaktadır.
Safra Kesesi Taşı
İleri derecede obez olan hastalar genellikle safra kesesi taşı ile mücadele etmek durumundadır. Kolesterolün yükselmesine bağlı olarak oluşan bu taş, gerekli görüldüğünde ameliyat aşamasında mide ile birlikte alınabilmektedir.
Uzun Dönemli Problemler
Şeker hastalığı, hipertansiyon ya da uyku apnesi gibi şikayetler sonucunda ameliyat kararı alan hastaların bu tür şikayetleri ya tamamen yok olmakta ya da en az seviyeye inmektedir. Ameliyat başarılı bir şekilde atlatıldıysa hastaların protein ve vitamin açısından zengin gıdalarla beslenmesi gerekmektedir. B12 ve demir takviyesi de hekimler tarafından yönlendirilecek ilaçlar ile sağlanmalıdır.
Kanama
Ameliyat atlatıldıktan sonra yaygın bir kanamaya rastlanmamaktadır. Fakat hastalar kanama şikayetiyle hekimlere başvurduklarında trokar ya da stapler alanlarında kanama gözlenmektedir. Bu durumda uzmanlar, dren kontrollerini sağlamakta ve tetkikler yeniden gerçekleştirilmektedir.
Kanser
İleri derecede şişmanlık zaten kansere sebep olan hastalıklar arasında yer almaktadır. Fakat tüp mide ameliyatı sonrasında şişmanlık ortadan kaldırıldığından dolayı kanser riski de en aza indirgenmektedir.
Psikoloji
Hastalar şişmanlık döneminde yakın çevresi ya da sosyal çevre tarafından dışlanmaktadır. Fakat yüksek oranda kilo verildiğinden dolayı ameliyatı gerçekleştirilen hastalar çok daha mutlu ve özgüveni yerinde olarak uzmanlara geri dönüşler gerçekleştirmektedir. Yüzde 90’lık bir kesim psikolojik destek almazken, psikolojik destek talep eden kişilerin oranı yüzde 10’dur.
Deri Sarkması
Ameliyattan sonraki süreçte aşırı kilolar, bir anda verildiğinden dolayı deri sarkması gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Hastalar bu aşamada estetik ameliyat talebinde bulunabilmekte ve vücutlarındaki sarkmış olan derileri toparlatabilmektedir.
İz Kalır Mı?
Tüp mide ameliyatı esnasında 8 milimetrelik kesiler uygulandığından dolayı kalıcı bir izden bahsetmek mümkün olmamaktadır. Bu zamana kadar gerçekleştirilmiş olan vakaların hiçbirisinde kalıcı izleri rastlanmamıştır.
Kilo Verememe, Yeniden Kilo Alma
Bu tür ameliyatlar arasında son derece başarılı ameliyatlar vardır. Fakat daha önceki süreçlerde yeme bozukluğu olan hastalar ameliyat sonrasında yeniden bu alışkanlıklarını kazandıklarından dolayı yeniden kilo alma gibi problemleri beraberinde getirebilmektedir. Bu tarz durumlarda uzman hekimlerinden destek alabilir ve sizi yönlendirmeleri için gerekli taleplerde bulunabilirsiniz.
Estetik
Estetik, bu ameliyat sonrasında hastaların en çok başvurduğu yöntemler arasında yer almaktadır. Sarkmış olan derilerin yanısıra yağ aldırma, karın germe ya da göğüs dikleştirme gibi operasyonlar hastalar tarafından sıklıkla talep edilmektedir.
Dikkat Edilmesi Gerekenler Nedir?
Hastaların cinsel ilişki uçağa binmek ya da ağır kaldırmak gibi konularda pek çok sorusu bulunmaktadır. Batın bölgesinde riske atmamak ve zorlanmamak için hastalığın dikkat etmesi gereken belli unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurlar ise aşağıda sizler için sunulmuştur.
Ağırlık Kaldırmak
Ameliyat sonrasındaki 15 günlük sürede hastaların ağır kaldırılması uzmanlar tarafından kesinlikle yasaklamaktadır. Fakat ameliyat kapalı bir ameliyat türü olduğundan dolayı uzun vadeli ağır kaldırmaya engel olabilecek bir durumdan bahsetmek mümkün olmamaktadır.
Uçağa Binmek
Uçak seyahati gerçekleştirmek istiyorsanız Amboli çoraplarınızı yanınızda bulundurmalı ve doktor onayı aldıktan sonra seyahat etmelisiniz.
Araç Kullanmak
Araç kullanımı hareketsizliği neden olan bir aktivite olduğundan dolayı mutlaka varis çorabı giyilmeli ve araç kullanımı bu şekilde gerçekleştirilmelidir.
Duş Almak
Hastalar pansumanları çıkarıldıktan sonra ılık bir duş alabilmektedir. Duşun ameliyat sonrası herhangi bir sakıncası bulunmamaktadır.
Cinsel ilişki
Başarılı bir ameliyat geçiren hastalar ameliyattan 15 gün sonra cinsel ilişki yaşayabilmektedir. Fakat batın bölgesinde herhangi bir darbe almamak komplikasyon oluşmasını önlemek amacıyla büyük önem arz etmektedir.
Hareket Kabiliyeti
Ameliyatın ardından 4 saatlik süreçte hastalar hareket etmeye başlayabilirler. Karın bölgesi zorlanmadan günlük aktiviteler gerçekleştirilebilmektedir. Yüzme yada spor gibi diğer aktiviteler için ise resmi dönemin atlatılması beklenmelidir.
Solaryum
Tüp mide ameliyatı gerçekleştirdikten sonra karın bölgesindeki yara izlerinin iyileşmesi maksimum 6 ayı bulmaktadır. Bu nedenle güneş ışığıylaya da Ultraviyole ışınlar ile etkileşim içerisinde olmaması gerekmektedir.
Yüz Üstü Uyumak
Hastaların ameliyat sonrasında yüzüstü uyumalarında herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Hastanede bulunan ilk dönemde sırtüstü yatmak yeterli olacaktır.
İlaç Kullanımı
Hastalar taburcu edildikten sonra obezite cerrahları, belli ilaçlar reçete etmektedir. Ağrı kesiciler, kan sulandırıcılar ve mide koruyucular ise bu ilaçların başında yer almaktadır. Grip ya da soğuk algınlığı gibi hastalıklar ile karşı karşıya kalan kişiler, ilaç kullanımı konusunda belli tedirginlikler yaşamaktadır. Uzmanınız size hangi ilaçları kullanmanız gerektiği konusunda tüm yönlendirmeleri sağlayacaktır.
Dikişler
Ameliyat bittikten ve kapama aşamasında geçildikten sonra estetik dikiş uygulaması gerçekleştirilmektedir. Herhangi bir dikiş alma işlemine gerek olmadan vücut bu malzemeleri kendiliğinden atmaktadır.
İyileşme Süreci
Beslenmenin iyileşme sürecinde etkisi oldukça büyüktür. Aşırı kilo alımını engellemek amacıyla büyük porsiyonlardan kesinlikle kaçınılması gerekmektedir. Hastaneden çıkış gerçekleştirdikten sonra 23 günden itibaren sulu gıdalar ile beslenmek gerekirken sonraki süreçte yumuşak fakat katı olan gıdalara geçiş sağlanabilmektedir.
Spor ve Egzersiz
Spor, ameliyat sonrasındaki süreçte risk taşıyan faktörler arasında yer almamaktadır. İlk 1 aylık dönemde hafif yürüyüşler gerçekleştirilebilirken; futbol, voleybol, basketbolun yanı sıra fitness gibi aktiviteler için 3 ay beklenmelidir.
Yürüyüş
Hastalar ameliyattan sonra hafif tempolu yürüyüşler gerçekleştirebilmektedir. Devamlı hareket gerçekleştirmek kan pıhtısı oluşumunu da engellemektedir.
Yüzme – Denize Girmek
Denize girebilmek için en doğru süreç, ameliyattan sonraki bir buçuk aylık dönemin sonrasıdır.
Pilates
Pilates yapabilmek için 12 haftalık bir sürenin beklenmesi ve sonrasında egzersiz için çalışmalara başlanması gerekmektedir.
Fitness
Fitness için doğru zaman, ameliyattan sonraki 1,5 ayda önemlidir. Karın bölgesini yormadan egzersiz gerçekleştirilebilmektedir.
Beslenme
Beslenme tüp mide ameliyatında oldukça önemli bir husustur. Nasıl beslenmeniz gerektiğine dair tüm detaylar aşağıda sunulmuştur.
İlk 15 Gün (Sıvı Dönemi)
Mide, küçültüldüğünden dolayı 200 mililitrelik bir mideye sahip olan hastalar hemen doyma hissine sahip olmaktadır. Sıvı gıdalar ile beslenmeye kısa bir süre içerisinde adapte olmalı ve doktorunuzun vermiş olduğu diyete uyum sağlamalısınız.
En Önemli Unsurları Nelerdir?
Hastaların protein ve vitamin açısından zengin beslenmeleri ve halsiz kalmamaları için bol bol su tüketmeleri gerekmektedir.
Kahvaltı Önerileri
Kahvaltı için en uygun diyet listesi komposto, taze sıkılmış meyve suları ve çorbalardır. Hastalar halsiz kalmamak ve normal hayatlarına kısa bir süre içinde geri dönebilmek için, bu diyet listesini uygulamalıdır.
Ara Öğün Önerileri
Protein tozu hastaların olmazsa olmazları arasında yer almaktadır. Protein ihtiyaçlarını bu ürünler aracılığı ile karşılayan hastalar laktozsuz süt tüketimi de gerçekleştirebilmektedir. Ayranın gaz yapması durumunda laktozsuz süt ile yoğurt mayalama işlemi gerçekleştirilerek bu ürünler tüketilebilmektedir.
Öğlen ve Akşam Yemekleri
Öğlen ve akşam yemeklerinde mideyi zorlamayan besinlere ağırlık verilmelidir. Bunlar tavuk et gibi yağsız ve tuzsuz ürünlerdir.Aynı zamanda B12 ve demir hapları da bu dönemde takviye olarak alınabilmektedir.
Neden İlk 15 Gün Kesinlikle Tanesiz Tüketilmeli?
Midede zorlanmaması için ilk 15 gün kesinlikle tanesiz tüketimler gerçekleştirilmemesi gerekmektedir.
Protein Tozunun Önemi
Sıvı beslenme döneminde protein tozunun önemi oldukça büyüktür. Çünkü katı gıdalardan alınamayacak protein takviyeleri bu tozlar aracılığı ile sağlanmaktadır.
İkinci 15 Gün (Püre Dönemi)
2- 15 günlük dönemde tüp mide ameliyatı geçiren hastalar katı gıdalara geçiş yapabilmektedir. Fakat bu noktada belli unsurlara dikkat etmek gerekir. Bu unsurlar en detaylı şekilde aşağıda yer verilmiştir.
En Önemli Unsurları Nelerdir?
En önemli unsurlar arasında yer alan faktörlerden ilki sık sık ve az az yenmesi gerektiğidir. Hastaların bu dönemde de büyük porsiyonlardan uzak durmaları gerekmektedir.
Kahvaltı Önerileri
Kahvaltı aşamasında yumurta beyazına geçiş sağlanabilmektedir. Aynı zamanda hastalar diyet peyniri de listelerini ekleyebilmektedir.
Ara Öğün Önerileri
Ara öğünlerde meyve suları yerine katı meyvelerine geçiş sağlanabilmektedir.
İyice Çiğnemek Neden Önemlidir?
Doyma hissinin tam olarak yaşanabilmesi için lokmaları sık sık çiğnenmesi önemli bir noktadır. Hızlı yemek doyma hissini ortadan kaldırıldığı için yeniden kilo almaya neden olabilmektedir.
Öğle ve Akşam Yemekleri
Et, tavuk ve balık gibi yiyecekler hazmı kolay olduğundan dolayı bu dönemde tercih edilebilmektedir.
Çorba
Protein kaynaklı et ve tavuktan yapılmış olan çorbalar bu dönemde en uygun oyunlar arasında yer almaktadır.
Püre Tarifleri
Salça baharat ya da limon gibi gıdalardan bu aşamada kesinlikle uzak durulmalıdır. yumurta beyazının eklendiği püreler tercih edilebilmektedir.
İlk Ay – 30 Gün Sonrası (Katı Dönemi)
Katı gıdaya geçiş dönemi tüp mide ameliyatı için oldukça önemlidir. Protein açısından zengin beslenmeler devam etmelidir. Fakat hastaların bu aşamada karbonhidrattan kesinlikle uzak durmaları gerekmektedir.
Beslenme ile İlgili Sık Sorulan Sorular
Beslenme aşamasında haftalar pek çok soru ile karşı karşıya kalmaktadır. En çok sorulan sorular izinsiz ise aşağıda sunulmuştur.
Taburcu Olana Kadar Bir Şey Yemeyecek Miyim?
Hastalar taburcu olana kadar serum dışında herhangi bir gıda ile beslenmemektedir.
Katı – Sıvı Ayrımı Nasıl Yapılmalı?
Tüp mide ameliyatı sonrasında sıvı ve katı ayrımı oldukça önemlidir. Hastalar yemeklerine başlamadan yarım saat önce sıvı tüketimi gerçekleştirilmeli ve sıvı tüketimine yemekten sonraki yarım saatte devam etmelidir.
Vitamin Mineral Kalsiyum Takviyesi Almalı Mıyım?
Tamamıyla sıvı odaklı beslenmek mineral, kalsiyum ve vitamin gibi kayıplara neden olabilmektedir. Bu sebeple takviye mutlaka alınmalıdır.
Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Oruç Tutulabilir Mi?
Hastaların oruç tutabilecekleri süre ameliyattan sonraki 1 yıldır. İki öğünden oluşan Ramazan döneminde hastalar yemeye aniden yüklendikleri için yeniden kilo alabilme riski oluşmaktadır.
Kaçak Olursa Sonrasında Nasıl Beslenmeli?
Hastalar, kaçak fark edildiği durumda sadece sıvı odaklı beslenmektedir.
Tüp Mide Ameliyatı Sonrasında Sakız Çiğnemek
Sakız çiğnemek, acıkmaya neden olan gıdalardan biridir. Aynı zamanda sakız çiğnerken hava yutulduğundan dolayı gaz oluşabilmektedir.
Açlık Hissi
Yeme bozukluğu olan hastalar, sadece sulu gıdalar ile beslenmeyi kabullenemeyebilmektedir. Açlık hissini bastırmak için, hafif gıdalar tercih edilmelidir.
İştah Durumum Nasıl Olacak?
Ameliyat esnasında hastaların iştah hormonu da alındığından belli farklılıklar oluşabilmektedir. Tamamen düzenli beslenme programına uymak ve obezite cerrahisinin yönergelerini uygulamak büyük önem arz etmektedir. Mineraller ve vitaminlerin de bu aşamada doğru alınması gerekir.
Sigara ve Alkol Kullanımı
Ameliyattan en az 15 gün öncesinde sigara kesinlikle bırakılmalıdır. Alkol kullanımı gerçekleştiren hastalar için de aynı faktörlerden bahsetmek mümkündür. Ameliyat sonrasında sigara kullanımı gerçekleştirmek isteyen hastalar bir ay itibariyle kullanım sağlayabilmektedir. Alkol için ise öngörülen süre 5 aydır.
Ameliyat Sonrası Gazlı içecek Tüketimi
Gazlı içecekler hazmı zorlaştırdığından dolayı pek tavsiye edilmemektedir. Bunun yerine vitamini açısından zengin meyve suları tercih edilmelidir.
Sürekli Diyet Yapmak Gerekiyor Mu?
Hastalar tüp mide ameliyatını atlattıktan sonra yeniden kilo almayı kafalarından kesinlikle silmelidir. Devamlı olarak diyet yapmak yerine bol su tüketimi sağlamak ve her gıdadan az oranda yemek yeterli olacaktır.
Tüp Mide Ameliyatı Sık Sorulan Sorular
Ameliyata girmek isteyen ya da girmesi kesinleşmiş olan kişiler pek çok soru ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu sorular ve cevapları ise aşağıda yer almaktadır.
Cerrahi Yönteme Gerçekten Gerek Var Mı?
İleri safhada şişmanlık sorunu yaşayan hastalar tüm yolları denemiş ve başarısız olmuş, başarısız olan ise son çare olarak cerrahi yönteme başvurmaktadır. Hatta pek çok hekim, hasta için bu ameliyatı uygun görmektedir.
Ameliyatla Kaç Kilo Verilir?
Hastalar ameliyattan sonraki 1 yıllık süreçte tamamen kilo verebilmektedir. İlk ay ise en hızlı kilo verilen dönemler arasında yer almaktadır. Hastaların ideal kilolarına ulaşmaları ise 1 seneyi bulabilir.
Zor Bir Ameliyat Mıdır?
Tüp mide ameliyatı günümüz teknolojisi nedeniyle zor bir ameliyat olarak nitelendirilmektedir. Ameliyat öncesinde tüm tespitlerin yapılması ve uzmanlar tarafından hastaların gözetim altında tutulması nedeniyle çok büyük bir zorluktan bahsetmek yanlış olacaktır.
Tüp Mide Ameliyatının Avantajları Nelerdir?
Kapalı bir ameliyat olan tüp mide ameliyatı hastalarda ağrı görülmesine neden olmamaktadır. Hatta çok küçük kesilerin açılması nedeniyle ameliyata giren kişiler hızlı bir şekilde iyileşmekte ve komplikasyona da maruz kalmamaktadır.
Ameliyat Sonrası Kişiden Kişiye Neden Farklılık Gösterir?
Her kişinin metabolizma yapısı, hormon seviyesi, ağrı eşiği ve sağlık durumu ciddi anlamda farklılık göstermektedir. Bu nedenle her kişinin iyileşme hızı farklı olduğundan bünye değişkenliğinden bahsetmek mümkün olmaktadır.
İstirahat Raporu Alabilir Miyim?
Tüp mide ameliyatı gerçekleştirdikten sonra obezite cerrahları hastalar için istirahat raporu sunabilmektedir.
Ameliyattan Sonra Ne Zaman İşe Dönülebilir?
Tüp mide ameliyatı sonrasında yaraların iyileşme hızı yüksek olduğundan dolayı işe dönme süreci de hız kazanmaktadır. hastalar genellikle 3 gün içerisinde işbaşı yapabilmektedir.
Doktor Kontrolleri Ne Zaman Yapılır?
Ameliyat gerçekleştikten sonraki ilk hafta rutin kontroller gerçekleştirilmektedir. Diğer kontroller için ise hastalara 1. 3. 6. ve 12. aylarda hekimlerine ziyaret etmektedir.
Kocaman Mide, Ufak Delikten Nasıl Çıkarılıyor?
Mide adı verilen organ içerisindeki hava yok olduğunda sönmüş Bir balona benzediğinden ufak deliklerden rahatça çıkarılabilir. Bu nedenle ameliyat aşamasında herhangi bir riskten bahsetmek söz konusu olmamaktadır.
Kilo Verme Ne Zaman Durur?
İdeal kiloya erişme süreci 11 ile 15 ay arasında farklılık gösterebilmektedir. Bu nedenle ilk aylarda hızlı kilo verme gerçekleşirken, 15 aya varıldığında kilo verimi başlamaktadır.
Mide Tekrar Büyür Mü?
Yeme alışkanlıkları değişen ve eski yemek bozukluklarına dönen hastalar, yeniden kilo alabilmektedir. Bu tarz durumlarda ise hastalara revizyon ameliyatı gerçekleştirilmektedir.
En iyi Doktor Diye Bir şey Var Mıdır?
Doktorlar kendi uzmanlık alanlarında belli seminerlere, kongrelere ve kurslara katılmaktadır. Doktorların yaşı, görmüş oldukları vakaların sayısı ve tecrübeleri bu alandaki uzmanlıklarını kanıtlamaktadır. Bu nedenle iyi doktor diye bir şeyin varlığından bahsetmek mümkün olmaktadır.
Başarılı ve Başarısız Vaka Sayısı Neden Önemlidir?
Hastalar herhangi bir doktor tarafından ameliyata girmeden önce bu doktorun referanslarını merak etmektedir. Bu nedenle uzman olan kişinin hangi vakalarda ne kadar başarılı olduğu önem arz etmektedir.
Tüp Mide ile By-Pass Operasyonları Arasındaki Fark
Bypass hem bağırsaklara hem de mideye müdahale edilen bir ameliyat iken tüp mide ameliyatı yalnızca midenin küçültülmesi amacıyla gerçekleştirilen bir ameliyat türüdür.
Ne Zaman Hamile Kalınabilir?
Gebelik düşünen kadınlar için ameliyat sonrasında hamilelik süreci en az 1 yıl olmalıdır.
Emziren Kadınlar Ameliyat Olabilir Mi?
Doğumun hemen ardından anneler bebeklerini anne sütüyle beslemektedir. Bu sebeple bebekleri sütten kesilmiş olan kadınların ameliyata girmesinde herhangi bir sakınca yoktur.
Pişman Olanlar Var Mıdır?
Tüp mide ameliyatı gerçekleştirildikten sonra hastalığın en çok zorluk yaşadığı dönem sulu gıdalara alışmaktır. Bu süreç atıldıktan sonra hastalar herhangi bir pişmanlık yaşamaktadır.
Ameliyat Hangi Nedenlerden Dolayı iptal Edilebilir ya da Ertelenebilir?
Ameliyat öncesinde yapılan tetkiklerde herhangi bir problem ile karşılaşırsa ameliyat iptal edilmekte ve tedavi süreci bitene kadar gerçekleştirilememektedir.
Revizyon Ameliyatı Nedir? Hangi Durumlarda Gerçekleşir?
Yeniden yeme bozukluğuna yakalanan hastalarda mide büyüdüğünden dolayı revizyon ameliyatı gerçekleştirilmektedir. Bir diğer önemli faktör ise alanında uzman olmayan doktorların funduz bölümünü yeterli derecede büyük bırakmaması nedeniyle revizyon ameliyatının gerçekleştirilmesidir.
Revizyon Yerine Mide Balonu Takılır Mı?
Hastalar için en uygun olan ameliyat türü revizyon ameliyatıdır. Revizyon ameliyatı riskli olduğundan kesinlikle tecrübeli uzmanlar tercih edilmelidir.
Caiz Midir?
Sağlığı tehdit altında olan ve ileri şişmanlık derecesinde bulunan kişiler için uygulanan bir ameliyat olduğundan dolayı, caizdir.
TÜP MİDE AMELİYATI BURSA VE İSTANBUL
Tüp mide ameliyatı, obeziteye sahip diyet ve spor programlarından sonuç alamamış hastalara uygulanır.
Tüp mide operasyonu VKİ 35’ten fazla olan, şeker hastalığı yani diyabeti bulunmayan, miktar olarak çok ve katı besinlerle ve özellikle ağırlıklı olarak hamur işi ve et ile beslenen, şekerli besinlerle, alkole ya da asitli içeceklere bağımlılıkları bulunmayan hastalar için daha uygun bir operasyondur. Bunun haricinde süper obez denilen (VKİ> 55) kişiler için de ilk aşama ameliyatı olarak uygulanır
Süper obezler de birincil ameliyat olarak tüp mide uygulanır ve kilo belirli bir seviyeye çekilerek asıl olan bypass ameliyatına hazırlanır. Bu ameliyatın uygulanacağı hastalarda önemli seçme kriteri sıvı ve tatlı gıdalara düşkünlük doğru bir tercih olmayacaktır.
Tüp mide ameliyatı aslında 1990'lı yıllardan beri yapılan bir ameliyattır. İlk zamanlarda obez hastaların belirli bir kiloya inmesi için birincil ameliyat olarak yapılıyordu. Sonrasında tüp mide ameliyatı uygulanan hastaların istenilen kiloya ulaşabildiği görüldü. O günden sonrada obezite cerrahisinin literatürüne de tüp mide ameliyatı girdi. Bu ameliyat kapalı olarak uygulanıyor ve midenin dış ve uzun olan kısmı alınıyor.
1990 senesinden beri mide küçültmek için operasyonlar yapılsa dahi, bugün uygulanan tüp mide ameliyat tekniği yani diğer bir adıyla, sleeve gastrektomi tekniği son olarak 2001 senesinde bildirilmiştir.
Tüp mide ameliyatı, bilinen gastrik by-pass ve biliopankreatik diversiyon operasyonları uygulanamayacak kadar kilolu süper obezite hastaları için esas operasyon öncesi belli bir miktarda kilo verdirmek hedefiyle ilk aşama cerrahi olarak düşünülmüştür. Ancak bu hedefle tüp mide ameliyatı, yani sleeve gastrektomi uygulanan kişilerin tahmin edilenden çok ve daha önemlisi yeterli ölçüde kilo kaybettiğinin fark edilmesi ile, bu teknik tek başına uygulanabilen bir obezite ameliyatı olarak tıbbi litaratüre girmiştir.
Sleeve gastrektomi, diğer deyişle “uzunlamasına gastrektomi” ya da “tüp mide” olarak da geçer. Midenin büyük kenarı kesilir ve çıkartılır. Hacmi yaklaşık olarak %80-85 küçültülmüş bir mide tüpü meydana getirilir.
Tüp Mide ameliyatında, iki sistem ile kilo kaybı yaşanır, bunlar: Mide hacminin küçültülmesi ile mekanik bir sınırlandırma,Ghrelin ismiyle anılan bir hormonu üreten mide dokusu çıkarıldığı zaman, hormonsal bir değişiklik yaşanır. Bu hormonsal değişiklik neticesinde kilo kaybı yaşanır. Ghrelin, midenin fundus ismi verilen üst parçasındaki hücreler tarafından üretilen,iştah artırıcı özelliği olan bir hormondur.
Tüp mide operasyonunda ghrelin üretilen midenin fundus bölgesi kesilip çıakrtıldığından, kişinin iştahı da azalmış olur ve kilo kaybı kendiliğinden ortaya çıkar.
Diğer obezite cerrahisi tenkiklerinde olduğu gibi, tüp mide ameliyatında da laparoskopik adı verilen kapalı yöntem uygulanır.. Yaklaşık yarım santimlik 4—5 tane küçük delikten uygulanır. Operasyon ardından yaşanan ağrı son derece minimum orandadır. Bunun yanında, başarılı bir kozmetik netice ve erken mobilizasyon gibi laparoskopik cerrahinin bütün avantajları obezite cerrahisinde de görebilmekteyiz.Tüp mide ameliyatında tek kullanımlık özel malzemelerde mide kesilir ve aynı anda üzerine dikilir. Operasyon ardından kalan mide tıpkı muz biçiminde bir tüpü andırdığından dolayı bu yöntem, çoğunlukla tüp mide olarak geçer.
Tüp Mide Ameliyatı – Sleeve Gastrectomy
Tüp Mide Ameliyatı – Sleeve Gastrectomy 1990 senesinden beri mide küçültmek için operasyonlar yapılsa dahi, bugün uygulanan tüp mide ameliyat tekniği yani diğer bir adıyla, sleeve gastrektomi tekniği son olarak 2001 senesinde bildirilmiştir.
Tüp mide ameliyatı, bilinen gastrik by-pass ve biliopankreatik diversiyon operasyonları uygulanamayacak kadar kilolu süper obezite hastaları için esas operasyon öncesi belli bir miktarda kilo verdirmek hedefiyle ilk aşama cerrahi olarak düşünülmüştür.
Ancak bu hedefle tüp mide ameliyatı, yani sleeve gastrektomi uygulanan kişilerin tahmin edilenden çok ve daha önemlisi yeterli ölçüde kilo kaybettiğinin fark edilmesi ile, bu teknik tek başına uygulanabilen bir obezite ameliyatı olarak tıbbi litaratüre girmiştir.