
Obezite cerrahisi amacıyla başvurmuş kişilerde ilk görüşme sırasında ayrıntılı bir değerlendirme yapmak gerekir.
Bursa Bariatrik Cerrahisi
0 (224) 970 01 23
Email: info@bursabariatric.com
Bursa Bariatric
Odunluk Mahallesi, Liman Cd. No:4, 16110 Nilüfer/Bursa
Tüp Mide (Mide Küçültme) Ameliyatı, bilinen diğer adıyla obezite cerrahisi; normal mide hacminin (800-1000 ml) ⅔’sinin laparoskopik cerrahi yöntemle küçültülmesi (250-300 ml sınırına çekilmesi) ameliyatına verilen addır.
Mide Küçültme Ameliyatı sonrası mide adeta uzunlamasına bir tüp formu alır, bu yapısal özelliğinden dolayı mide küçültme ameliyatı “Tüp Mide” ismi ile de anılır.
TÜP MİDE Mide Küçültme Ameliyatı Yapan Hastaneler Bursa
Tüp Mide (Mide Küçültme) Ameliyatı ortalama 00.000-00.000 TL fiyat aralığında, mutlaka hastane ortamında gerçekleştirilir.
Tüp Mide (Mide Küçültme) Ameliyatı fiyatları; hastanede kalış süresi, doktor, hastanenin bulunduğu il, hastanenin otelcilik hizmeti gibi unsurlara bağlı olarak değişkenlik gösterir.
2015 yılından bu yana Mide Küçültme Ameliyatı, belirli kriterler doğrultusunda KISMEN SGK tarafından karşılanabilir istinai sağlık hizmetleri sınıfına alınmıştır.
Vücut kitle indeksi 40 kg/m2 ve üzeri olan kişiler için ameliyatın zorunluluğu endokrinoloji uzman hekiminin de yer aldığı kurul raporu ile belgelenmesi halinde ameliyat giderleri ve tedavi masrafları SGK tarafından kısmen karşılanmaktadır.
Kamu hastanelerinde gerçekleştirilen Obezite ameliyatlarında ise fark ücreti alınmaktadır.
Belirlenen kriter dışındaki kişilerin ameliyat ücret yapılandırması özel olarak tanımlandığı için SGK kapsamında değerlendirilmemektedir.
Mide Küçültme Ameliyatının en az sağlık kısmı kadar finansal boyutu da kişiler için önem ifade eder.
İşte bu nedenle seçilecek hastane ve doktor da ayrı önem taşır. Peki, her hastanede Mide Küçültme Ameliyatı yapılır mı?
Bursa’da Mide Küçültme Ameliyatı yapan hastanelerin, diğer illere oranla sayıları bir hayli fazladır. Bursa’da Mide Küçültme Ameliyatı yapan Medicana Bursa Hastanesinde bulunan Bursa Bariatric hem yurtiçi hemde yurtdışı hastaların tercih ettiği mide küçültme ameliyatları aynı zamanda SGK kapsamındadır.
Bursa’da Mide Küçültme Ameliyatı yapan hastaneler 2019’de ortalama 14.000 – 30.000 TL fiyat aralığında ücretlerle ameliyatı gerçekleştiriyor. Elbette fiyatlar kişiden kişiye ameliyatı kapsamına göre değişiklik gösteriyor.
Nilüfer semtinde konumlanan Medicana Bursa Hastanesi, hem yurtiçi hem de yurtdışından gelen kişilerin tercih ettiği Bursa’da Mide Küçültme Ameliyatı yapan hastanelerden. Ameliyatın, 2019 fiyatlarına göre ortalama 00.000 TL ile 00.000 TL aralığında gerçekleştirildiği hastanenin SGK ile anlaşması var ve kurumda tamamlayıcı sağlık sigortaları da geçerli.
Türkiye şu anda Avrupa’da en fazla obezite seviyesine sahip ülke olarak yer almakta olup, 4’ü (% 28.1) yetişkin nüfusunun üçte biri obez ve üçte biri (% 63.4) fazla kiloludur.
Önümüzdeki 20 yıl boyunca, ülkedeki obez yetişkin sayısının çok daha fazla kişiye çıkacağı tahmin ediliyor. (daha&helliip;)
Obezite cerrahisi amacıyla başvurmuş kişilerde ilk görüşme sırasında ayrıntılı bir değerlendirme yapmak gerekir.
Standart bir hasta değerlendirmesi 20 dk sürebilecekken bu hastalar ile görüşme yaklaşık 45 dk olmaktadır.
Obezite Cerrahisi hasta görüşme sırasında kişinin beslenme şekli, ek hastalıkları, kullandığı ilaçlar, daha önce diyet yapıp yapmadığı, obeziteye neden olabilecek hastalıklar, alkol, sigara, egzersiz durumu, mesleği, evde kaç kişi yaşadığı, bir gününün nasıl geçtiği, tatlı düşkünlüğü, gece horlamaları, ekonomik durum (ameliyat sonrasında vitamin ve protein takviyelerini alabilmesi açısından) değerlendirilir.
Hastaya yöntemin detayları, ameliyat sonrası gelişebilecek komplikasyonlar, yaşamında oluşacak değişiklikler detaylı anlatılır. Bu görüşmeler mümkünse ailesi ile birlikte yapılmalıdır.
Görüşmeden sonra hastaya hemen karar vermemesi, düşünmesi için birkaç gün süre vermek gerekir. İsterse bu süre zarfında daha önce ameliyat olmuş kişilerle görüşmesi sağlanıp fikir alması, empati yapması sağlanabilir.
Tabi ki yukarıda sayılan kriterler uygulanırken hastanın obezite ameliyatı için uygun olup olmadığı da değerlendirilir.Bu bağlamda aşağıdaki kriterler göz önüne alınmalıdır.
Öncelikle kişinin obezite sorunu en az son 3 yıldır var olmalı.Ayrıca daha önce profesyonel yardımla (diyet,spor) kilo vermeye çalışmış ancak başaramamış olmalı.
Obezite ameliyatlarında yaş kriteri için ise 18-74 yaş arasında bu ameliyatların yapılabileceği söylenebilir. Ancak artık adolösan dönmede de 15-18 yaş arasında bu ameliyatlar yapılabiliyor. Bu kriterleri sağlayan kişilerde aşağıdaki kriterlere göre değerlendirme yapılır.
Bu noktada vücut kitle indeksi dediğimiz kavram ortaya çıkar. VKİ kişinin kilosu ile birlikte boyunu da dikkate alan bir hesap sonucudur. Kişinin boyunun metre olarak karesi alınır , çıkan sonuç kg cinsinden kilosuna bölünerek bulunur.
Örneğin bir kişinin boyu 1,60 , kilosu 140 olsun. İlk önce 1,6×1,6= 2,56 daha sonra 140/2,56=54,6. Kişinin VKİ=54,6.
Dünyada pek çok ülkede obezite cerrahisi derneklerinin önerisi doğrultusunda aşağıdaki kriterler uygulanır.
Ancak bazı durumlarda kişi bu kriterlere uysa bile ameliyat etmek doğru olmayacaktır.
VKİ olarak ameliyat kriterlerine uymayan veya ameliyat olmak istemeyen kişilere de ameliyatsız yöntemler olan mide balonu ve mide botoksu uygulanabilmektedir. Başarı şansı ameliyat kadar yüksek olmasa da hastaya kilo verme sürecinde önemli destek sağlayacak bu yöntemleri de uygun hastalarda önerebilmekteyiz.
Obezite Cerrahisinde önemli olan ameliyat veya ameliyatsız yöntemler için uygun hastayı seçip, uygun müdahaleyi yapabilmektir. Ancak o zaman mükemmel sonuçlar alınabilir.
Obezite Cerrahisi doğru hastaya, donanımı yeterli hastane ve deneyimli cerrahlar tarafından yapıldığında düşük riskli bir cerrahidir. Bursa Obezite Cerrahlarıyla bilgi paylaşımında bulunulmuş, canlı cerrahi uygulamasıyla ameliyat teknikleri Bursa Obezite Cerrahisi Uygulayan Doktorlar tarafından gösterilmiştir. (daha&helliip;)
Kilo vermek için yardımcı yollara başvurmak isteyenler için yeni bir yöntem daha geliştirildi. Mide Botoksu yöntemi olarak adlandırılan bu yöntem kilo vermek isteyenlerin sıklıkla başvurduğu yöntemlerden biri haline geldi. Ancak Mide Botoksu yöntemi bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Çıkan tartışmalar üzerine ise uzmanlar Mide Botoksu tekniğinin başarısız olmasının nedenleri üzerinde duruyor. Uzmanların Mide Botoksu başarısı konusunda altını çizdikleri nokta ise diyete sadık kalınması. (daha&helliip;)
Hangi tip obezite ameliyatı uygulanılırsa uygulansın düşük oranlarda (%5-15) yetersiz kilo verimi veya tekrar kilo alma riski mevcuttur. Birinci obezite ameliyatı sonrası tekrar kilo alan grupta ikinci obezite ameliyatı uygulanabilir ve buna revizyon ameliyatları adı verilir.
Revizyon cerrahisi; herhangi bir ameliyatın, hastaya bağlı veya teknik problemden dolayı olması gerektiği gibi sonuç vermemesi durumunda yapılan ikinci ameliyata verilen isme revizyon cerrahisi denilmektedir. Günümüzde en çok revizyon cerrahisi; mide bandı olarak adlandırdığımız ‘ mide kelepçesi’ nin yetersiz kilo verimi ve oluşan komplikasyonlar nedeniyle çıkarılıp işlemin başka bir obezite cerrahisine çevrilmesidir.
Obezite ameliyatlarının tamamında düşük de olsa tekrar kilo alma ihtimali vardır. Bu hastalara ikinci bir cerrahi işlem uygulanarak tekrar aldılarsa aldıkları kiloyu vermeleri, kilo vermeleri durmuşsa tekrar kilo vermenin başlaması sağlanabilir.
Günümüzde obezite, morbid obezite, süper ve hiper obeziteyle savaşmanın en akılcı ve etkili yolu ‘ Bariatrik Cerrahi’dir. Kişinin yaşam tarzı, yeme alışkanlıkları ve yandaş hastalıklarına göre değişen cerrahi prosedürleri, hastanın kaliteli ve sağlıklı bir hayata adım atmasındaki en güvenilir yaklaşımdır.
Her zaman dediğimiz gibi amaç kişilere ameliyat sonrası ‘ yeni alışkanlıklar’ kazandırmaktır. Beslenme alışkanlıklarının kökten değiştirip, fiziksel aktiviteyi yaşamlarının bir parçası haline getirmeyi hedef olarak koymalıdırlar.
Kimi zaman işler pek umulduğu gibi gitmeyebiliyor.
İşte Bu noktada devreye ‘ Revizyon Cerrahisi’ giriyor.
18 ay boyunca kişi sağlıklı beslenme alışkanlıklarını oturtamayan, yeterli kilo verimini sağlayamayan veya kişide tekrar kilo alımları gözlemleniyorsa revizyon cerrahisine ihtiyaç duyulabilir. Teknik yetersizlikler sonucu (operasyonun optimal şekilde yapılmamış olması) , tecrübe edinmemiş cerrah veya yeterli kilo kaybı sağlanmadığında revizyon cerrahisi başvurulan bir yöntemdir.
Bilmeliyiz ki revizyon cerrahisi ilk yapılan ameliyata göre daha zor ve deneyim isteyen bir cerrahi müdahaledir. İlk olduğunuz ameliyat revizyon cerrahisiyle farklı birçok ameliyata dönüştürülebilir.
Mide küçültme ameliyat( Sleeve Gastrektomi); Re-Sleeve Gastrektomi yani daha küçük bir mide hacmine veya By-pass türü cerrahi prosedürlerine,
By-pass türü ameliyatlar; Roux-N Y Gastrik By-pass veya Duodenal Switch gibi bir çok ameliyat türüne revize edilebilirler
Eğer hekiminiz tecrübeli ve revizyon cerrahisi yapmış bir hekimse ikinci ameliyatınızı da aynı hekimde olmak fayda sağlayacaktır.
Revizyon Cerrahisi Ameliyatı
Revizyon Cerrahisi ameliyatı yetersiz teknik ile yapılmış ve yeteri kadar iştah azalması sağlanmamış olabilir. Diğer bir sebep, hasta aşırı şekerli ve yüksek kalorili gıdalarla besleniyor olabilir. Bazen özellikle tüp mide ameliyatından sonra midenin ortasında belli belirsiz bir darlık gelişir ve bu darlığın üst tarafındaki mide yıllar içinde yavaş yavaş büyüyerek hastanın daha çok yemek yemesine neden olabilir. Revizyon ameliyatına karar vermeden önce tekrar kilo almanın veya yetersiz kilo vermenin nedenleri ortaya konulmalı ve tedavi ona göre planlanmalıdır.
Revizyon cerrahisi ameliyatları oldukça özellikli olan ve ciddi tecrübe ve beceri gerektiren ameliyatlardır. İşlemi yapacak hekimin ve hastanenin mutlaka aşağıdaki özelliklerin tamamını taşıması gereklidir.
Cerrahın her türlü obezite cerrahisi ameliyatını yapabiliyor olması ve revizyon ameliyatları konusunda da tecrübesinin olması gerekir.
Cerrahın endoskopik müdahaleler konusunda tecrübe sahibi olması ve hastanenin tam donanımlı bir endoskopi ünitesinin olması gerekir.
Ameliyatın yapılacağı hastanenin ileri seviye yoğun bakıma sahip olması gerekir.
Ameliyatın yapılacağı hastanede kardioloji, endokrinoloji, göğüs hastalıkları, psikiatri ve yoğun bakım hekimlerinin olması yani tam teşekküllü olması gereklidir.
Aksine bunlar obezitenin neden olduğu hastalıklardır ve obeziteyi tedavi ettiğimizde büyük oranda iyileşecek hastalıklardır. Bu nedenle asıl bu hastalıkları olan hastaların ameliyat olması gereklidir.
Hayır revizyon ameliyatları da birinci obezite ameliyatları gibi kapalı (laparoskopik) yöntemle yapılabilir. Muhtemelen ilk ameliyatta kullanılan yerlerden tekrar giriş sağlanacaktır. Yani yeni bir iz oluşmayacaktır.
Revizyon cerrahisi sonrası normal hayata dönüş ilk ameliyatla çok benzerdir. Her şey yolunda giderse, hastanede 3-4 gün yattıktan sonra taburcu olunur ve 7-10 gün içinde normal hayata dönülür.
Tüp mide ameliyatı (mide küçültme ameliyatı) Avantajları ve Ayrıntıları; Tüm mide ameliyatının avantajları dikkati çeker. Tüp mide ameliyatlarının en büyük avantajı komplikasyon riski düşüktür.
Aşırı kilolu bireylerin son 10 yılda tercih ettiği tüp mide ameliyatı, mide küçültme operasyonu olarak da biliniyor.
Tüp mide ameliyatları, başta ABD olmak üzere tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en sık uygulanan şişmanlıkla mücadele yollarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Aşırı kilolu bireyler, şişmanlıktan şikayet edenler ya da görüntüsünden memnun olmayanların başvurduğu tüp mide ameliyatları, uzmanlarca belirli ölçümler yapıldıktan sonra tercih edilen bir yöntemdir.
Kolay ve hızlı yoldan zayıflama yöntemi olarak bilinen Tüp Mide Ameliyatı, aşırı kilo problemi yaşayan kişilerin başvurduğu alternatif bir yöntemdir. Kilo vermek isteyen obezite hastalarına kalıcı tedavi yöntemi sunan Tüp Mide Ameliyatı nedir, nasıl yapılır? Mide Küçültme ameliyatı için kaç kilo almak gerekir?
Tüp mide ameliyatı, karın ön duvarında milimetrik deliklerden “laparoskopik”, yani “kapalı” olarak midenin yaklaşık yüzde 80’lik bölümünün alımıdır.
Tüm mide ameliyatı sırasında bir kesi yapılmadığı için karında bir kesik izi oluşmaz. Tüm mide ameliyatı’nda özel ve tek kullanımlık “stapler” adlı el aletlerinin yardımı ile midenin yüzde 80’lik bölümünü kesip çıkartmaya dayalı “restriktif” , yani gıda alınımını “kısıtlayıcı” bir girişim söz konusudur.
Vücut kitle indeksinin (vücut kütlesinin, uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle hesaplanır) 40’ın üstünde olması, günümüzde en sık rastlanan ve ölümcül hastalıkların kapısını aralayan bir sağlık sorunudur.
Obezite cerrahisi dediğimiz şişmanlık giderici “kapalı” ameliyatlar sayesinde, şişman bireylerin yeniden sağlıklarına kavuşması mümkün olabilmektedir.
Tüp mide ameliyatı tam bu noktada bazı avantajlar sunmaktadır.
Tüp Mide Ameliyatının Avantajlarından bazıları şöyle sıralanabilir:
Mide geçiş yolu daraldığı için az miktarda gıdayla doyma hissi yakalanır.
İştah hissi veren hormon üretimi düşer. Bu da iştah azaltıcı etki gösterir.
Dengeli beslenmek artık daha mümkündür. Her şeyden az az yenebilinir.
Besinlerin mide ve bağırsak sistemindeki doğal akış yolu korunur.
Tüp mide ameliyatlarında komplikasyon ve yan etki oranı oldukça düşüktür.
Tüp mide ameliyatından sonraki bir yıl içinde fazla kiloların büyük bir bölümü kaybedilir.
Tüp mide ameliyatı, her ne kadar mideyi küçülterek kilo verilmesini hedefleyen bir ameliyat olsa da uzun yıllara yayılan sonuçları beraberinde getirir.
Tüp mide ameliyatı sonrasında hastalarda B vitamini, demir, folik asit, ve D vitamini eksikliği gelişebilmektedir. Bu nedenle, düzenli aralıklarla bazı vitamin ve elementler için kan tahlilleri yapılmalı ve bir beslenme uzmanından destek alınmalıdır.
B vitamini eksikliği, fark edilmediği takdirde beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. B1 vitamini ve B12 vitamini, beyin fonksiyonları için olmazsa olmaz vitaminlerdir. Tüp mide ameliyatı sonrası en sık eksikliği tespit edilen bu vitaminleri uzman kontrolünde almakta yarar vardır.
B12 vitamininin eksikliği depresyon ile kendini gösterebilir ve Alzheimer hastalığına benzer bir tabloya yol açabilir. Demir eksikliğiyse kansızlık ile kendini gösterir ve soluk görünümün dışında, çabuk yorulma ve hızlı kalp atımı en sık karşılaşılan belirtileridir.
Bunların yanı sıra, tüp mide ameliyatından sonra hastalar ilk gün biraz ağrısı yaşamaktadır. Bu nedenle ilk günü rahat geçirebilmeleri için ağrı kesici uygulanmaktadır.
İkinci gün itibariyle hasta, ağrı hissetmemeye başlar. Bu ağrının ikinci gün yaşanmaması, tüm mide operasyonunun ve mide organının özelliği ile ilgilidir. Sonuç itibariyle, tüp mide ameliyatından sonra hasta kısa sürede kendini toparlayıp ayağa kalkarak uzmanlar eşliğinde günlük yaşamına devam edebilmektedir.
Günümüzde; genetiksel yapı, yanlış ve zararlı beslenme, hareketsizlik, iş ve sosyal yaşam koşulları sosyo-kültürel faktörler, psikolojik ve ekonomik sorunlar nedeniyle aşırı kilo almak, eğer önüne geçilmezse, kaçınılmaz bir hal almıştır.
Bugün, Türkiye’de birçok kişi şişmanlıkla mücadele etmektedir. Tüm mide ameliyatı, obezite cerrahisinde ne sık tercih edilen yöntem olarak son yıllarda yükselişe geçen bir mücadele yoludur.
Tüp mide ameliyatı geçiren hastalar, ameliyat öncesi doğru tetkikler, uzman ellerden geçirilen operasyon ve ameliyat sonrası destekle günlük yaşamlarına daha sağlıklı ve yenilenmiş olarak devam etmektedir. Aşırı kiloları nedeniyle sağlık sorunları yaşayan hastaların tüp mide ameliyatını tercih etmelerinin nedeni de başarılı sonuçlara dayanan örneklerin çok sayıda olmasıdır.
Tüp mide ameliyatı geçiren hastalar, yaşamlarında yeni bir sayfa açtıklarını belirterek, saha sağlıklı ve mutlu bir hayat sürmenin keyfini çıkardıklarını söylüyorlar.
AÇIKLAMA: Tüp mide ameliyatı nedir, kimlere yapılır? Tüm mide ameliyatı Türkiye’de sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Tüm mide ameliyatının avantajları dikkati çeker. Tüp mide ameliyatlarında komplikasyon riski düşüktür. Tüp mide ameliyatından hemen sonra kilo verilir. Tüp mide ameliyatından sonra bir yıl içinde hedeflenen kiloya ulaşılır. Şişman insanlar tüp mide ameliyatını bu nedenle tercih eder. Tüp mide ameliyatında karında iz kalmaz. Tüp mide ameliyatında ilk gün ağrı olabilir. Tüp mide ameliyatında ikinci gün ağrı yoktur. Tüp mide ameliyatında midenin yaklaşık yüzde 80’lik bölümü alınır. Tüp mide ameliyatı vücut kitle indeksi 40’ın üstünde olanlara yapılır. Tüp mide ameliyatından sonra yeme alışkanlıkları ve egzersiz gibi çeşitli yaşam tarzı değişikliğine gidilir. Tüp mide ameliyatı sonrasında B1, B12 ve demir gibi vitamin ve minerallere ihtiyaç vardır. Tüp mide ameliyatından sonra uzman diyetisyen eşliğinde bu vitaminler alınmalıdır.
Mide balonu, midede yer kaplayarak uzun süreli tokluk hissi sağlar. Uygulama öncesi besin tüketimine kıyasla porsiyon miktarında ciddi bir azalma görülür.
Mide balonu sonrasında ilk üç gün sıvı bir beslenme planına uyarak dördüncü günden itibaren ise katı gıdalarla yavaş yavaş eski hayatınızdaki beslenme düzeninize devam edebilirsiniz.
Mide balonu işleminden 2-3 saat sonra yudum yudum su içmeye başlanabilir. Hastanın uyumuna bağlı olarak değişmekle birlikte mide balonu uygulamasından sonraki ilk 2 gün sıvı diyet uygulanır. Şekersiz, proteinden zengin sıvılar kullanılır. 3-7. günler arası yumuşak besinler denenerek verilir. Peynir, yumuşak meyveler, püreler, yoğun çorbalar ve yoğurt bu süreçte tüketilebilir. Hastalar ortalama 1 hafta sonrasında katı besinlere geçebilir. Hastanın günlük su tüketiminin 1,5 litreye ulaşması istenmektedir.
Mide balonu, herkesin kilosuna ve mide hacmine göre farklı miktarda şişirilir. Dolayısıyla mide balonu işleminden sonra yiyeceklerin midede kapladığı alan farklılık göstermektedir. Balon takıldıktan sonra yemek porsiyonunu ayarlamanın en iyi yolu kendinizi test etmektir. Yemek yerken doyduktan sonra kesinlikle yemek için kendinizi zorlamamalısınız. Fazla besin aldığınızda mide bulantısı ve kusma yaşanabilir. Hem kusmaları engellemek hem de mideyi genişletmemek adına doyduktan sonra yemek yemeye son verilmelidir.
Mide balonundan sonra bulantıları ve krampları minimalize etmek adına ilk günlerde sıvı diyet uygulanmaktadır. Böylelikle mekanik sindirime ihtiyaç olmayacaktır ve kramplar minimuma inecektir. Herkesin ağrı eşiğine bağlı olarak krampların şiddeti değişebilmektedir. Kramp ve bulantı önleyici ilaçlara ek olarak bu dönemde rezene veya nane çayı içebilirsiniz.
Mide balonu uygulaması kişiden kişiye değişmekle birlikte 6 aylık sürede 25 ile 30 kg. veya hastanın ağrılığının yüzde 10 ile – 30 arasında bir kilo verimi sağlayabiliyoruz 6 aylık süreçte. Bunun için bir hesaplamamız var. Vücut kitle indeksini hesaplıyoruz bunun da özellikle vücut kitle indeksi 30 ile 40 arasındaki hastalara uygulayabiliyoruz.
Vücut kitle indeksi (VKİ), vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle hesaplanır. İdeal ağırlık ise ulaşılmak istenen VKİ‘nin, boy uzunluğunun karesi ile çarpılmasıyla elde edilir.
Vücut Kitle İndeksi Hesaplama
Mide balonu ile 3 kilo veren kişi olabildiği gibi 25 kilo verende vardır. 10 kilo veren kişi genellikle herhangi bir çaba göstermeyip tüm beklentiyi balona bırakan ve balonu erkenden çıkarttıran kişilerdir. Eğer düzenli kontrol olup, balon uygulaması ile birlikte diyet, spor ve ilaç gibi yöntemlerde bir veya birkaçını uygulayan kişiler 20 kilo rahatlıkla verebilmektedirler.
Mide balonu ile kaç kilo verilir? Sorusunun cevabını belirleyen bir faktör de kişinin balon taktırırken ki kilosudur. Balon takılan birey 150 kilo ise 20 kilo vermesi az bile sayılabilirken 80 kilo olan birisi için beklenenin üzerinde bir kilo verme olarak kabul edilebilir.
Mide balonunun mide de kalma süreside çok önemlidir. 7-8 aya kadar uzayan sürelerde balon uygulanan kişilerde doğal olarak daha çok kilo verilebilmektedir.
Balonun cinsi de kilo vermede kısmen etkilidir. Yapılan bilimsel çalışmalar sıvılı ve havalı balonlar arasında kilo verme açısından fark olmadığını belirtmekte iseler de sıvılı balonlar eğer 500 mililitre ile doldurulmuşlarsa hedeflenen kilo kaybına rahatlıkla ulaşılabilmektedir.
Balonun hacmi de kilo verme de etkilidir. Ham sıvılı hemde havalı balonlar farklı hacimlerde şişirilmektedir. Sıvılı balonlar genellikle 400-500 mililitre ile şişirilirken, havalı balonlar 500-750 mililitre ile şişirilmektedirler. Balon hacmi ne kadar fazla ise o kadar fazla kilo kaybı sağlayabilmektedir. Ancak; göz önünde bulundurulması gereken bir durum ise hacim ne kadar büyük ise balona bağlı öğürtü şikâyetleri, Reflü şikâyetleri, midede ülser oluşması riski o kadar yüksektir.
Tüm bu etmenlerin başında kişinin balon uygulamasını gerçekçi bir yaklaşımla anlaması ve her şeyi balon ve hekimden beklememesi önemlidir. Bu süreç. Hekim, hasta, diyetisyenin birlikte yürüteceği ve iyi bir uyumla başarının yüksek olacağı bir süreçtir.
Balon mideye takıldıktan sonra ilk günler görülebilen bulantı ve mide ağrısı şikayetlerinin oluşmaması için sıvı gıda alı ı önerilmektedir. Özellikle ilk bir ay beslenmeye dikkat edildiğinde önemli miktarda kilo verilebilir. Mide balonu ile genellikle verilecek kilonun yarıya yakını ilk bir ayda verilir. Çünkü tüm kilo verme yöntemlerinde görüldüğü gibi organizma son alınan ve ödem nedeniyle oluşan fazla yükü, barsak ve idrar yoluyla atımlarında eşlik etmesi nedeniyle hızla kaybeder. Fakat, bu süreç böyle devam etmez. Bu dönemden sonra gerçek kilo verme sürecine girilir. Artık yağ dokusu enerji ihtiyacı için kullanılacağı sürece girilir ve bu dönemden sonra yağ dokusu kaybedilerek kilo verilir. İşte bu yağ dokusu kaybı gerçek ve olması gereken kilo kaybıdır. Burada alınan kalorinin vücudun günlük ihtiyacını karşılayamaması nedeniyle yağ dokusu enerji için kullanılır ve tüm vücuttan yağ kaybı olur.
Bu tip balonlar takıldıktan sonra 6 ay dolduğunda çıkarılır. Genellikle balon takılan hasta tarafından balonun çıkarılması isteği gelir ve balon çıkarılır. Balonu takan klinikte hastayı arayarak balonun çıkarılması gerektiğini bildirebilir. Eğer balon bu süre içinde çıkarılmaz ise sıvılı balonlarda önemli bir sorun genellikle olmaz. Ancak; havalı balonlarda bu süre aşılırsa balon kendiliğinden sönerek barsakta tıkama yapabilir ve ameliyat zorunluluğu doğabilir.
Bu tip balonlar 1 yıl kadar midede kalabilir. 1 yıllık süre dolduktan sonra balon endoskopik olarak çıkarılabilir. Balon midede daha uzun süre kalması kilo verme açısından bir üstünlüğü olduğu anlamına gelmez. Balon mide de ne kadar uzun süre kalır ise verilen kiloların korunması ve beslenme alışkanlığı kazanma daha güçlü bir şekilde oluşur.
Mide balonu uygulaması Medicana Bursa Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Ersoy Taşpınar tarafından uygulanmaktadır. Mide Balonu İle Cerrahi İşlem Olmadan Hızlı ve Sağlıklı Kilo Verebilirsiniz.
‘’Mide balonu ne kadar?’’ sorusuna verilecek tek bir fiyat yoktur. Mide balonu fiyatı balonun tipine ve seçeceğiniz pakete göre değişiklik göstermektedir. Paketler içinde diyetisyen takibi ve işlem öncesi yapılması planlanan biyokimyasal ve genetik testler bulunmaktadır. Diyetisyen takip süresi ve yapılacak testlerin tipine göre fiyatlar değişkenlik göstermektedir. Ayrıca mide balonu fiyatı 2021 yılı içinde döviz kurlarındaki iniş çıkışlara bağlı olarak değişiklik göstermiştir.
Mide balonu ücreti 6 aylık balonlarda en uygun seviyededir. Spatz mide balonu fiyatı hem 1 yıllık olması hem de ayarlanabilir olması sebebiyle daha yüksektir. Yutulabilir mide balonu fiyatı ise yeni bir teknoloji olduğu için diğerlerine göre farklıdır. Elipse mide balonu fiyatı da dönemsel olarak gösterebilir.
Mide balonu endoskopi uygulama fiyatı ödediğiniz toplam işlem ücretine dahildir. Fiyatlarla ilgili detaylı bilgi için iletişim numaramızdan veya whatsapp hattımızdan bize ulaşabilirsiniz.
Mide balonu, verilmesi gereken kilo miktarına göre tercih edilen, balonun türüne bağlı olarak mide de 6 ve 12 ay kalabilen balonlar olarak ikiye ayrılır.
6 aylık ve 1 yılık balon seçenekleri ile birbirinden farklıdır. 1 yıllık balonlar, midenin balona olan adaptasyonunu önlemek için 3 aylık periyotlarla şişirilebilirken; 6 aylık balonlar, şişirme işlemi için uygun değildir. Çıkarılması gereken süreden daha uzun süre kalması balonun patlama riskini artırır. Süresi dolan gelen balonun zamanında çıkarılması önerilir. Yeterli kilo veremeyen hastalar için durumunda balon işleminin tekrarlanması düşünülebilir.
Mide balonu, hastaların uyguladıkları diyetlerin sonuç vermesi konusunda oldukça etkili olmaktadırlar. Mide içerisini kapladığından dolayı midenin daha çabuk sağlayan mide balonu işlemi, aynı zamanda midenin ağız kısmını tıkamakta ve yiyeceklerin daha uzun bir sürede daha yavaş sindirilmesini sağlamaktadır. Bu durum genellikle hastaların daha uzun süre tok hissetmelerine yardımcı olur. Özellikle uzun ve iyileşme sürecinde sıkıntılar yaratabilecek bir operasyonu tercih etmeyen kişiler için oldukça iyi bir yöntem olarak bilinmektedir. İşlemin en iyi taraflarından bir tanesi kesinlikle bir ameliyat olmamasının yanı sıra, hastalara sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmasıdır. Bu alışkanlığın kazanılabilmesi sayesinde, balonun etki süresi bittikten sonra da hastaların verdikleri kiloları geri almalarının çok zor olduğu bilinmektedir. Bu durum, özellikle işlemin uzun vadede ne kadar sağlıklı olduğunu da göstermektedir.
Mide balonu diyete yardımcı bir yöntemdir. Beden kitle indeksi 25 kg/m2’ in üzerinde olan daha önce diyet ve egzersiz denemiş ancak hedeflediği kiloyu verememiş, diyet motivasyonunu kaybetmiş veya cerrahi müdahaleleri tercih etmeyen yüksek kilolu kişilere uygulanabilir. Ayrıca gastrik balon prosedürü, hayati öneme sahip ameliyatlara maruz kalmak için fazla kilolu sayılan kişiler için özellikle yararlı olabilir. Balonun ameliyattan önce ağırlığı başarıyla azaltmak için kullanılması, fazla kilolu hastalarda cerrahi işlemlerle ilişkili risklerin azaltılmasına da yardımcı olur.
Obezite problemi günümüzde her yaşta insanın yaşadığı ve insanın genel sağlık durumunu önemli derecede olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Obezite tedavisinde amaç hastanın sağlıklı bir şekilde kilo vermesi ve iç organlarının sağlıklı bir şekilde çalışmalarını sağlamaktır. Öyle ki obezite hastalığı salt kilo verememe hastalığı değil; kişinin metabolizmasını etkileyen ve psikolojik sorunlara yol açan da bir problemdir.
Obezite tedavisinde uygulanan yöntemler cerrahi ve cerrahi dışı olarak ayrılmaktadır. Mide balonu da obezite tedavisinin kısıtlayıcı yöntemlerinden biridir. Mide balonu tedavisine başlayan hasta; açlık hormonunun daha az salgılanması sebebi ile daha az açlık hissine kapılacak ve daha az besin tüketerek kilo verecektir. Mide balonu endoskopik yöntemler ile hastaya yerleştirilmekte ve yaklaşık 6 ay sonra da çıkarılmaktadır.
Her tedavi yönteminde olduğu gibi obezite tedavisinde uygulanan mide balonu yönteminin de birtakım riskleri bulunmaktadır. Bu nedenle tedavi öncesinde hastanın genel sağlık muayenesinin yapılması ve sağlık öyküsünün değerlendirilmesi gerekmektedir.
Mide balonu yönteminin uygulanabileceği hastalar şu şekilde sıralanabilmektedir;
Mide balonu uygulamasının riskli olması nedeni ile uygulanmaması gereken hastalar ise şu şekildedir;