Obezite cerrahisi amacıyla başvurmuş kişilerde ilk görüşme sırasında ayrıntılı bir değerlendirme yapmak gerekir.
Standart bir hasta değerlendirmesi 20 dk sürebilecekken bu hastalar ile görüşme yaklaşık 45 dk olmaktadır.
Obezite Cerrahisi hasta görüşme sırasında kişinin beslenme şekli, ek hastalıkları, kullandığı ilaçlar, daha önce diyet yapıp yapmadığı, obeziteye neden olabilecek hastalıklar, alkol, sigara, egzersiz durumu, mesleği, evde kaç kişi yaşadığı, bir gününün nasıl geçtiği, tatlı düşkünlüğü, gece horlamaları, ekonomik durum (ameliyat sonrasında vitamin ve protein takviyelerini alabilmesi açısından) değerlendirilir.
Hastaya yöntemin detayları, ameliyat sonrası gelişebilecek komplikasyonlar, yaşamında oluşacak değişiklikler detaylı anlatılır. Bu görüşmeler mümkünse ailesi ile birlikte yapılmalıdır.
Görüşmeden sonra hastaya hemen karar vermemesi, düşünmesi için birkaç gün süre vermek gerekir. İsterse bu süre zarfında daha önce ameliyat olmuş kişilerle görüşmesi sağlanıp fikir alması, empati yapması sağlanabilir.
Tabi ki yukarıda sayılan kriterler uygulanırken hastanın obezite ameliyatı için uygun olup olmadığı da değerlendirilir.Bu bağlamda aşağıdaki kriterler göz önüne alınmalıdır.
Öncelikle kişinin obezite sorunu en az son 3 yıldır var olmalı.Ayrıca daha önce profesyonel yardımla (diyet,spor) kilo vermeye çalışmış ancak başaramamış olmalı.
Obezite ameliyatlarında yaş kriteri için ise 18-74 yaş arasında bu ameliyatların yapılabileceği söylenebilir. Ancak artık adolösan dönmede de 15-18 yaş arasında bu ameliyatlar yapılabiliyor. Bu kriterleri sağlayan kişilerde aşağıdaki kriterlere göre değerlendirme yapılır.
Bu noktada vücut kitle indeksi dediğimiz kavram ortaya çıkar. VKİ kişinin kilosu ile birlikte boyunu da dikkate alan bir hesap sonucudur. Kişinin boyunun metre olarak karesi alınır , çıkan sonuç kg cinsinden kilosuna bölünerek bulunur.
Örneğin bir kişinin boyu 1,60 , kilosu 140 olsun. İlk önce 1,6×1,6= 2,56 daha sonra 140/2,56=54,6. Kişinin VKİ=54,6.
Dünyada pek çok ülkede obezite cerrahisi derneklerinin önerisi doğrultusunda aşağıdaki kriterler uygulanır.
- VKİ >40 olan kişiler başka bir ek hastalık olup olmadığı kriteri aranmaksızın cerrahi olarak tedavi edilebilir
- VKİ=35-40 arasında olan kişiler obeziteye bağlı en az bir hastalığı da varsa ameliyat edilebilir. (Diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, kolesterol yüksekliği, nefes darlığı, karaciğer yağlanması, reflü, astım, varis, idrar kaçırma, eklemlerde kireçlenme, bel fıtığı,hayat kalitesinde bozulma vb.)
- VKİ=30-34,9 arasında olan hastalarda tip 2 diyabet (ilaçla kontrolü zor ise) veya metabolik sendrom varsa ameliyat olabilirler. Metabolik sendrom; artmış bel çevresi genişliği, trigliserit yüksekliği, HDL kolesterol düşüklüğü, yüksek tansiyon, kan şekeri yüksekliği durumlarından en az 3 tanesinin olması ile tanımlanır.
Ancak bazı durumlarda kişi bu kriterlere uysa bile ameliyat etmek doğru olmayacaktır.
- Şizofreni ,alkol veya madde bağımlılığı olanlar
- Kısa dönemde ölüm ihtimali olanlar
- Ağır depresyon, kişilik ve yeme bozukluğu, non-stabil psikotik bozukluk gibi psikolojik bozukluğu olanlar ise obezite konusunda uzmanlaşmış psikiyatrist onayı ve psikolog desteği ile ameliyat olabilirler.
VKİ olarak ameliyat kriterlerine uymayan veya ameliyat olmak istemeyen kişilere de ameliyatsız yöntemler olan mide balonu ve mide botoksu uygulanabilmektedir. Başarı şansı ameliyat kadar yüksek olmasa da hastaya kilo verme sürecinde önemli destek sağlayacak bu yöntemleri de uygun hastalarda önerebilmekteyiz.
Obezite Cerrahisinde önemli olan ameliyat veya ameliyatsız yöntemler için uygun hastayı seçip, uygun müdahaleyi yapabilmektir. Ancak o zaman mükemmel sonuçlar alınabilir.
Tüm tetkikleri yapılıp, diyetisyen ve psikolog görüşmelerini tamamlayan hastalar, klinikten çıktıkları anda obezite ameliyatı olacakları güne biraz daha yaklaşırlar.
Obezite ameliyatı gününe kadar geçen sürede kişi endişe, korku hissedebilir. Bu olumsuz duygular obezite ameliyatının risklerine ya da ameliyat sonrası beslenmeye dair olabilir. İki durumun aynı anda görülmesi de kişinin kaygılı olmasına sebep olabilir.
Kilolarından dolayı ortopedik rahatsızlıkları, şeker ve tansiyonu, düşük özgüveni, kanser riski ve gittikçe kötüleşen ruh sağlığına sahip olan hastalar obezite küçültme ameliyatına ve obezite ameliyatı sonrasına dair kaygılarıyla nasıl baş edebilirler?
Obezite doktorlarımız tetkiklerinizi inceleyip, obezite ameliyatı gününe kadar yapmanız gerekenleri size belirteceklerdir. Olası riskler ve çözüm yolları sizinle paylaşılacaktır. Aklınızdaki soru işaretlerini sormanız, belirsizlikten dolayı yaşadığınız kaygıyı azaltmanızda yardımcı olacaktır.
Obezitenin günümüzde gittikçe artması, obezite ameliyatına başvurma oranını da arttırmıştır. Cerrahi yola başvuran kişi sayısı arttıkça, yakın çevrede ameliyat olmuş kişilere ulaşmak daha kolay hale gelmiştir. Bu durum sizin için hem avantajı hem de dezavantajı olabilir.
Avantajı; bilgi paylaşımının sağlanması ve tüp mide ameliyatı olmayı düşünmeyen birinin sağlığını geri kazanmak için atacağı adımda tetikleyici rol oynayabilir.
Dezavantajları ise; obezite ameliyat tekniklerinin farkını, yaşı, metabolizmayı, daha önceki kilo verme girişimlerini ve vücut kitle indeksi farklılıklarını göz önünde bulundurmayıp, kilo verme açısından gerçeği yansıtmayan hedefler belirlemektir. Mide küçültme ameliyatı sonrası aynı dönemde olan iki kişi, iki farklı süreç yaşayabilir. Özellikle sosyal medya paylaşımları hastaların kendilerini diğer kişilerle karşılaştırmaları açısından en ulaşılabilir araç haline gelmiştir. Ama bu durum kişide zaman zaman mutsuzluk ve kaygı uyandırabilir. Sizin gidişatınızı ve sağlıklı kilo değerinizi takip edecek, size en doğru yolu gösterecek olan kişiler obezite cerrahisi Özellikle ameliyat sonrası takip sürecinden çıkmamak sizi hem kaygıdan uzaklaştıracak hem de uzun dönemde kilo verme başarısını kalıcı kılmanızı sağlayacaktır.
Hastalarda obezite ameliyatı öncesinde ya da hastanedeki yatışları sırasında yemeğin onlar için eski anlamının, değerinin olmayacağını ve eskisi gibi yemekten haz/tatmin almayacakları düşüncesi oluşabilir. Böyle bir fikre kapılmak için ameliyat öncesi ya da ameliyat sonrası ilk ay çok uygun zaman dilimleri değildir. Özellikle 3.-4. aylardan itibaren hastalar istedikleri şeyleri yiyebildiklerini görürler. Burada üzerinde durulması gereken nokta yemeğe yüklenen anlamdır.
Yemek yemek neden mutluluk ve tatmin aracıdır? Hayatta size yemekten başka mutluluk veren bir şey yok mudur?
Yemek hayatınızın ne kadarlık kısmını kapsamakta? Yemeğe çok vakit harcamaktan mı yoksa yemek yemeği geçiştirdiğiniz ve düzensiz beslendiğiniz için mi kilo aldınız?
Bu sorulara vereceğiniz cevaplar belki de doyduğunuz halde “aç hissetmenizin” ya da yemekten eskisi gibi zevk alamadığınızı düşündürten sebepleri bulmanızda size yardımcı olacaktır.